Saldırganlardan birinin ayakkabısının oluşturduğu dalgalanmaların yönüne bakılırsa şu taraftan çıktığı görülüyor. | Open Subtitles | يظهر نمط الخطو الاتجاهيّ لإحدى فردتي حذاء المعتدي أنّه سلك هذه الطريق |
Parçaları tenis ayakkabısının tabanından çıkartmış olmalı. | Open Subtitles | لابد انه التقط الشظايا بباطن حذاء التنس خاصته |
Ayrıca ayakkabısının içinde de 666 sayısının olduğunu iddia ediyorlar. | Open Subtitles | وكذلك قالوا بإنه كان يرتدي رقم 666 في داخل حذائه. |
Bir kişinin arkadaş olup olmadığını ayakkabısının altına bakarak anlarsın. | Open Subtitles | أتريد معرفة إن كان المرء مدمناً عن حق؟ تفقّد أسفل حذائه |
Marianne ayakkabısının topuğunu kaybetti. | Open Subtitles | ماريان يجب أن تغير حذائها فقد إنفصل كعب الحذاء |
Marianne ayakkabısının topuğunu kaybetti. | Open Subtitles | ماريان يجب أن تغير حذائها فقد إنفصل كعب الحذاء |
Giysilerinden bir parça, bir tutam saçı ya da ayakkabısının teki lâzım bana. | Open Subtitles | احتاج الى قطعه من ملابسه أو خصلة من شعره أو حذاء. |
Hunty, annen gözleme yapmaya çalışırken ayakkabısının üzerine inemezsin. | Open Subtitles | قناص ، لا يمكنك ركوب حذاء أمك عندما تحاول صنع الوافل |
Fren pedalındaki iz, eşinizin ayakkabısının izi ile uyuşmuyor. | Open Subtitles | كان هناك نمط على دواسة الوقود ولا يطابق حذاء زوجتك |
Birinin özel tasarım ayakkabısının tabanında kullanılan kırmızı cila değilse. | Open Subtitles | الا اذا كان الاحمر البولندي في حذاء أحدهم |
Buradaki sürüklenme izlerine bakarsak kurbanın ayakkabısının topuğundan gelen belirgin bir kestane rengi. | Open Subtitles | و بالنسبة لعلامات الجر تلك, هيا لون أحمر داكن مميز من كعب حذاء الضحية |
Çantasını, ayakkabısının sol tekiyle beraber çatıda bulduk. | Open Subtitles | وجدنا حقيبته على السطح جنباً إلى جنب مع حذائه الأيسر |
Gömleğinin kol kıvrımlarında ve ayakkabısının içinde bulduk. | Open Subtitles | لقد كانوا داخل حذائه واكمام قميصه المرفوعة |
Fakir ağa - hayal edebiliyor musun - milyonları ayakkabısının içine saklıyordu. | Open Subtitles | يمكنك أن تتخيل كان مختبئا الملايين في حذائه |
Evet ama hiçbiri ayakkabısının tabanında değildi. | Open Subtitles | أجل، لكن لا واحدة منها كانت على نعلي حذائه. |
ayakkabısının yarısını kesen bir adama göre çok eleştiri yapıyorsun. | Open Subtitles | الكثير من النقد من الرجل الذي للتو نشر حذائه |
25,00 doları verdim, ayakkabısının içine soktu ve eteğini kaldırdı. | Open Subtitles | عندها اخرجت الـ 25 دولارا فالتقطتها واضعة اياها في حذائها ثم رفعت التنورة |
Kusura bakma Kasper. ayakkabısının tekini arıyor da. | Open Subtitles | المعذرة ياكاسبر، انها تبحث عن فردة حذائها الاخرى |
ayakkabısının içerisinde dürülü bir şekilde tuttuğu hayal kırıklıkları listesinde sizin isminizi bulduk.. | Open Subtitles | لقد وجدنا أسمك في لائحة للإحباطات تبقيها مطوية في حذائها |
ayakkabısının altındaki... yapışkan madde. | Open Subtitles | المادة اللزجة على الجزء السفلي من حذائها .. |
Sen olsan palyaço ayakkabısının içine spor ayakkabı da giyer miydin? | Open Subtitles | هل ترتدي أحذية رياضية داخل جزمة المهرج |
ayakkabısının gittiğini görünce kalbi durur gibi olmuştu. | Open Subtitles | حالما رأى أنّ حذاءه اختفى غاص قلبه |
Sağ ayakkabısının burnuna bak. | Open Subtitles | ويَفْحصُ الرأسَ حذائِه الصحيحِ. |
Eve vardığımda, onun ayakkabısının arabada kaldığını gördüm. | Open Subtitles | عندما وصلت للمنزل، .رأيتُ. رأيت حذاءها على رفّ سيارتي |