Mürettebatı ayaklanmaya teşvik etti, olası bir isyana. Bunun cezası ölümdür. | Open Subtitles | وحرّض الطاقم على الشغب وربما التمرد وعقوبته هي الموت |
Hayır Efendim, ayaklanmaya başka kimler dahil bilmiyorum. | Open Subtitles | لا , سيدى , لا أعرف من متورط فى هذا التمرد أيضاً |
Nicolás Ricardo Márquez, madalyalı bir Bin Gün Savaşı gazisi ve Kolombiya'daki muhafazakâr hükûmete karşı ayaklanmaya dair anıları Gabriel García Márquez'i sosyalist görüşe yönlendirmiş. | TED | نيكولاس ريكاردو ماركيز كان محاربًا حصل على أوسمة لحرب الألف يوم كما أنه قاد التمرد ضد حكومة كولومبيا المحافظة دافعًا غابرييل غارسيا ماركيز إلى تبنّي النظرة الاشتراكية. |
Toplantı düzenleyip ayaklanmaya neden olmak başka... hayvanları sınıfıma doldurmak başka... | Open Subtitles | سيد لاتيمير , هذا شيء يحرض أعمال الشغب مع الجمعيات المدرسية ولكنعندماتبدأبإدخالالحيواناتإلىالفصول الدراسية.. |
Gençler önceden uyarmaksızın Tokyo'da ayaklanmaya başladı. | Open Subtitles | بدون سابق إنذار، بدأ الثوّار في إثارة الشغب في طوكيو |
Polisler sana ayaklanmaya teşvikten ceza yazdılar. Seni yaşlı keçi. | Open Subtitles | الشرطة اعطتك مخالفة لإحداث شغب أيتها العنزة العجوز |
Her an ayaklanmaya hazır, inatçı, asi bir halk. | Open Subtitles | شعب عنيد مشاغب دائما على حافة التمرد |
Baban Steel'i, Ultralinklere karşı ayaklanmaya ikna etti. | Open Subtitles | كان والدك الذي أقنع الصلب التمرد على Ultralinks. |
Martinel Güvenlikte çalışıyorum, ...Afganistan'da ayaklanmaya karşı koyma eğitimleri veriyorum. | Open Subtitles | (أنا موظف في شركة (مارتنيل الأمنية أعمل في التدريب على مكافحة التمرد في أفغانستان |
Madde 132, ayaklanmaya teşvik. | Open Subtitles | الماده 132 تحريض على التمرد |
Ve sizin bu soydaşlarınız, bir ayaklanmaya yardım etti... ..Bay Underhill... ..eşi ve dokuz yaşındaki.. | Open Subtitles | وقد ساعد أقرباؤكم في التمرد الأخير حيث ثلاثتهم السيد (آندرهيل) وحرمه |
Babamın öldürüldüğü gün ayaklanmaya karışan herkesi tespit ettim. | Open Subtitles | تعرّفت على جميع من كان مشتركاً في أعمال الشغب يوم مقتل والدي. |
Hatirladigim kadariyla, ayaklanmaya tesvik ettiginiz icin tutuklandiniz. | Open Subtitles | لقد القي القبض عليكِ بتهمة التحريض على الشغب , اذا كنتُ اتذكر؟ |
Martin Nagowski isimli bir ayaklanmaya karşı uzman. | Open Subtitles | خبير مكافحة الشغب اسمه (مارتن ناجوسكي) |
Sizi buradan çıkarmamış lazım, olaylar ayaklanmaya dönüyor. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هنا. الأمر يتحول إلى مظاهرة شغب. |
Tom Moses, sakin bir topluluk eylemini küçük bir ayaklanmaya çeviren bir çiftçi. | Open Subtitles | توم موسى، الماشية مربي ماشية الذي تحول مجتمع سلمي الاحتجاج إلى أعمال شغب صغير. |