Ama aynısı değil. Hiç değil. | Open Subtitles | لكن، اتعلم الآن ليس نفس الشيء اليوم ليس نفس الشيء مطلقا |
Demek istediğim,tam aynısı değil ama, uzun zamandır sahip olamadığım bir eve en yakın olan şey bu. | Open Subtitles | أعني أن ذلك ليس نفس الشيء ، لكنه أقرب شيء للمنزل ، واجهني منذ حين |
Bu materyal oksijeni dönüştürüyor, sadece aynısı değil. | Open Subtitles | هذا الأكسجين المحوّل ليس نفس الشيء |
Belki tamamen aynısı değil. | Open Subtitles | حسناً ، ربّما ليس الشيء نفسه تماماً |
Ve bu ev diğerinin aynısı değil. | Open Subtitles | و هذا المنزل ليس الشيء نفسه |
Sadece aynısı değil. | Open Subtitles | إنه ليس نفس الشئ |
aynısı değil. | Open Subtitles | إنها ليس نفس الشئ |
Bu aynısı değil. | Open Subtitles | -انه ليس نفس الشيء |