"ayrılıp" - Traduction Turc en Arabe

    • نفترق
        
    • ننفصل
        
    • مغادرة
        
    • انفصل
        
    • تنفصل
        
    • انفصلت
        
    • الإنفصال
        
    • تقسيم
        
    • سننقسم
        
    • نتفرق
        
    • لمغادرة
        
    • لنفترق
        
    • لنتفرق
        
    • لننقسم
        
    • قاد ماكولاي
        
    - Burada herhangi bir yerde olabilir. - Ayrılıp, bakalım. Open Subtitles من الممكن أن يكون فى اى مكان هنا دعونا نفترق ونبحث حولنا
    Ayrılıp nereye gideceğiz? Open Subtitles سنفترق مثلما اتفقنا, عندما تصبح الأشياء نفترق, الى أين؟
    ve sonra gruplara Ayrılıp işe başlayalım. Open Subtitles وبعد ذلك ننفصل في مجموعات ونبدأ مجموعات العمل
    Burada okuldan Ayrılıp işe girmekle ilgili bilgiler bulacaksın. Open Subtitles بها معلومات عن مغادرة المدرسة والبدء في العمل.
    Max, kız arkadaşı Cassandra'dan Ayrılıp buraya geldiği çok açık. Open Subtitles ماكس .. انه واضح جدا لما هو هنا لأنه انفصل عن صديقته كاساندرا
    Pekala, Ayrılıp onu ve burada başka her kim varsa bulmalıyız. Open Subtitles حسناً. يجب أن نفترق ونبحث عنها، وعن أي شخص آخر ربما يكون هنا
    Normalde Ayrılıp ip ucu aramamız gerekmez mi? Open Subtitles ألا يفترض بنا الآن أن نفترق ونبحث عن آثار؟
    Bir ara Ayrılıp barıştık, ...tatillerde bir araya geldik. Open Subtitles كنا نفترق و نتصالح لفترة مع علاقات في الإجازات
    Pekala, Ayrılıp etrafı kolaçan edelim. Open Subtitles حسناً , نحن يجب ان ننفصل لنغطى أراضى أكثر
    Hayır, Ayrılıp barışma durumuydu. Open Subtitles كلا، لقد كنا نلتقي و ننفصل بعدها بإستمرار
    Ayrılıp caddenin zıt yönlerine doğru ilerlemeliyiz. Open Subtitles يجب أن ننفصل نذهب الى الجهة المقابلة من الطريق
    Yüzeydeki sıcak, aydınlık sulardan Ayrılıp derin okyanusun soğuk ve karanlığına dalmak üzere. Open Subtitles فهو على وشك مغادرة مياه السطح الدافئة والأكثر إضاءة ليغطس عميقا نحو أعماق المحيط المظلمة والباردة
    Şehirden Ayrılıp, sonra elimde para dolu bir çantayla ortaya çıkamam. Open Subtitles انا لا استطيع مغادرة البلدة او الظهور بحقيبة نقود ممتلئة
    Eğer bu adadan Ayrılıp Susannah'ya dönersem, bu onun yüzündendir. Open Subtitles و إذا أستطعتُ أخيراً مغادرة هذه الجزيرة كُل الفضل يعود لهُ
    Uzun zaman önce, benden Ayrılıp seninle çıkmıştı. Open Subtitles منذ وقت طويل، انفصل عنّي ليخرج معكِ، لذا أنا أفهم الأمر.
    Perşembe günü, bir parça Ayrılıp sağ eline gitti. Sonuç, siyah parmaklar. Open Subtitles يوم الخميس، تنفصل إحداها و تتجه ليده اليمنى
    Uzaktan kumanda kuyruk ünitesi varmış, Ayrılıp ateşlenmiş. Open Subtitles كانت الطائرة تحمل وحدة من ذيلها انفصلت واشتعلت
    Umarım alınmazsınız, ama benim çeteden Ayrılıp işime dönmem gerekiyor. Open Subtitles لا تشعروا بالإساءة من هذا يا رفاق , ولكن يجب أن أعود لعملي هل يمكنني الإنفصال عن العصابة؟
    Sanırım belli sayıda gruplara Ayrılıp bir şeyler yapmamız gerek, değil mi? Open Subtitles حسناً، أعتقد أن علينا... تقسيم أنفسنا إلى مجموعات... ونبدأ بفعل شيئاً، صحيح؟
    İki gruba Ayrılıp sizi korumaya gelebiliriz. Open Subtitles سننقسم إلى مجموعتين، إحداها ستأتي للدفاع عنكم،
    Bu şekilde Ayrılıp daha geniş alana bakabiliriz. Open Subtitles بهذه الطريقة نستطيع أن نتفرق ونغطي أكبر مساحة
    Yarın gece oradan Ayrılıp ülkeyi terk edeceğini sanıyoruz. Open Subtitles نعتقد أنها نقطة إنطلاقة لمغادرة البلاد ليلة الغد
    Haydi millet! Ayrılıp ipucu arayalım. Open Subtitles حسناً , يا عصابه لنفترق لكي نبحث عن حلول
    - Ayrılıp, önünü keselim. - Anlaşıldı. Open Subtitles لنتفرق و سأقوم بقطع الطريق عليه تم
    Ayrılıp dükkanları ve hastaneyi kontrol edelim. Yeni Hayatlar'a gitmek istiyorum. Open Subtitles حسناً، لننقسم ونتوزّع على المحال والمنشأة
    Senden Ayrılıp havaalanına gitti. Helikopter o bölgeye giremedi. Open Subtitles ثم قاد ماكولاي السيارة عبر مطار لوس انجلوس حيث لا تستطيع أجهزة المراقبة التقاط أي شيء بسبب الطائرات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus