Dylan'la ayrıldığınızda Rachel ona kevaşenin teki olduğunu söyleyip asıldı. | Open Subtitles | أخبرني ... "عندما انفصلتما أنتِ و "دايلن ريتشل" أخبرته أنكِ مجرّد حمقاء" وأصبحت رفيقته |
Tamam, ilk kez ayrıldığınızda sebebi Bridget'in seni bir çocuk gibi görmesiydi. | Open Subtitles | حسناً، عندما انفصلتما في المرة الأولى، (بريدجت) كانت تظنُّ أنّكَ لا تزال طفلاً. |
Geçen hafta ayrıldığınızda bitkisel hayattaydınız. | Open Subtitles | لقد كنت في حالة سبات عندما غادرت الأسبوع الماضي |
Geçen hafta ayrıldığınızda bitkisel hayattaydınız. | Open Subtitles | لقد كنت في حالة سبات عندما غادرت الأسبوع الماضي |
Yani evinizin ön kapısının yanında bir düğme olduğunu, siz evden ayrıldığınızda buzdolabı hariç her şeyi kapatabildiğinizi hayal edin. | TED | ولكن تخيلوا لو أن لكل منزل مفتاح كهربائي بجانب الباب الأمامي، وعندما تغادرون المنزل تستطيعون إطفاء كل شيء عدا الثلاجة، |
Bu yüzden bugün buradan ayrıldığınızda babamı gerçekten olduğu gibi hatırlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | لذا عندما تغادرون اليوم أريدكم أن تتذكروا والدي لما كانه حقا |
Siz ayrıldığınızda da onu dışarıya çıkarttım başını yaslayacağı omuz oldum ve o da ufaktan aşağılara inmeye başladı. | Open Subtitles | وعندما انفصلتوا . خرجت معها وبكيت على كتفي |
Caleb ile ayrıldığınızda, kendini odana iki hafta kapattın ve tek yediğin şey eskimo turtasıydı. | Open Subtitles | بالتأكيد عندما انتي و كيلب انفصلتوا أقفلتي على نفسك في غرفتك , ل أسبوعين وكل ما أكلتيه فطائر الإسكيمو |
O gece ayrıldığınızda Mitch kostümünü çıkarmış mıydı? | Open Subtitles | عندما غادرت الليله الماضيه هل أخذ متش معه الزي؟ |
Evimden ayrıldığınızda canım fena hâlde o fiyakalı ceketinizden almak istedi. | Open Subtitles | عندما غادرت منزلي، كنت أتعطّش لإرتداء بِـذّة رائعة كالتي ترتديها |
2043'te tesisten ayrıldığınızda bazı sorunlar yaşadık. | Open Subtitles | 2043 عندما غادرت المنشأة في صادفتنا بعض المشاكل |
ayrıldığınızda ne durumdaydı? | Open Subtitles | عندما غادرت يا سيد "تالبوت" ماذا كانت حالتها؟ |
- Buradan ayrıldığınızda beni de yanınızda götüreceğinize söz verin. | Open Subtitles | عندما تغادرون هذا المكان... عدوني أنْ تصطحبوني معكم إلى دياركم |
Buradan ayrıldığınızda, umarım halk kütüphanesine gidersiniz kütüphaneciniz ile, kütüphane adına çalışan komşularınızla ve üyelerle konuşursunuz. | TED | عندما تغادرون من هنا، آمل أن تزوروا مكتبتكم العامة وتتحدثون إلى أمناء مكتباتكم، تتحدثون مع جيرانكم وأفراد مجتمعاتكم الذين يعملون بمجالس المكتبات. |