| Söylemek istediğim Ben her zaman klüpten ayrılmadım. Bazı zamanlar... | Open Subtitles | كلا ما أقصده أني لا أغادر النادي دائماَ أحيانا .. |
| 16 yaşımdayken geri döndüm ve bir daha ayrılmadım. | Open Subtitles | و لكنى عدت عندما كنت فى السادسة عشرة و لم أغادر بعدها |
| Bilmiyorum, komutanım. Sanırım hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | لا أعلم ياسيدتى , أعتقد بأننى لم أغادر أبداً |
| Diyorum ki bana söylediklerin yüzünden senden ayrılmadım. | Open Subtitles | أنا أقول أني لم أنفصل عنكِ بسبب ما قلتيه |
| Bugüne kadar saraydan hiç ayrılmadım efendim. | Open Subtitles | انا لم اغادر القصر قط واريد ان تكون لي خبرة بالعالم الخارجي |
| Onu yılbaşı günü, eve son defa getirdiğim gün, odadan ayrılmadım. | Open Subtitles | في الواقع, ومنذ عودتنا إلى المنزل في المرّة الأخيرة يوم الاثنين الذي كان يوم رأس السنة فإني لم أغادر ذلك المكان |
| Korkmadım. Sadece Philly'den hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | لا أنا لست خائف, إنه مجرد أنني لم أغادر فيليدلفيا بعد. |
| Ama Jamshedpur'dan ayrılmadım. | Open Subtitles | و لكنِّي لم أغادر جامشدبور أكبر غلطة اقترفتها |
| Evimin refahından, karşınıza çıkıp hırsız denilmek için ayrılmadım. | Open Subtitles | أنا لم أغادر منزلي المريح لآتي إليكم ويُطلق لي لص |
| 15 yaşımdan beri bu evden ayrılmadım. | Open Subtitles | لم أغادر هذا المكان منذ كنت في الخامسة عشرة |
| Yedek davacı bendim. Mahkemeden hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | أنا المدعي العام الإحتياطي أنا حتى لم أغادر قاعة المحكمة أبداً |
| Motelden ayrılmadım çünkü, gizemli kadının gelmesini umuyordum ve bu para getirecek olayı kaçırmak istemedim. | Open Subtitles | لم أغادر الفندق لأنني كنت أتأمل أن تظهر السيدة الغامضة، و لم أرد تفويت المبلغ المالي |
| Görev yerimden hiç ayrılmadım, ama sabah olunca ikisi de gitmişti. | Open Subtitles | لم أغادر مكاني أبداً، لكن في الصباح، كلاهما قد اختفى |
| Bu yüzden buradan ayrılmadım. | Open Subtitles | لذلك السبب لم أغادر أبدا هذا القصر بسببك |
| Beş yaşımda Kore'ye geldiğimden beri evden hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | لم أغادر قط منذ انتقلت إلى كوريا وأنا في الـخامسة من عمري |
| Gerçekten geleceğini düşünmemiştim, bu yüzden sen mesaj atana kadar BPD'den ayrılmadım. | Open Subtitles | كنت أظن أنك لن تأت، فلم أغادر قسم الشرطة حتى أرسلت لي رسالة نصية مفادها أنك هنا |
| Seni orada ekmedim, ve kesinlikte senden ayrılmadım. | Open Subtitles | لم أجعلك تقفين، وأنا بالتأكيد لم أنفصل عنك |
| Senin için ayrılmadım. Ayrıldım çünkü yürümüyordu. | Open Subtitles | لم أنفصل بسببك انفصلت لأننا لم ننجح |
| Bu arada, senden ayrılmadım. Tamam mı? Erkek arkadaşın değilim. | Open Subtitles | لم أنفصل عنك بالمناسبة فلست بخليلك |
| Yaklaşık üç yıldır. Bahçe yapmaya geldim, bir daha ayrılmadım. | Open Subtitles | منذ حوالى 3 سنوات ,عملت حديقة ولم اغادر. |
| Annem son yıl hastalandı ve ben de bir kaç hafta için buraya geldim ve bir daha hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | امي تمرضت في نصف السنة السابقة لذلك ذهبت اليها لبضع اسابيع وبعدها لم اغادر مطلقاً |
| Hey, bir dakika durun bakalım orada, henüz aranızdan ayrılmadım. | Open Subtitles | من فضلكم، دقيقة واحدة ... ، أنـا لم أرحل بعد. |