Birinden ayrılmanın çok acı verici olduğunu anlayabiliyorum... - Git buradan! | Open Subtitles | أعرف ان الإنفصال عن شخص ما يمكن ان يكون مؤلما للغاية |
Aileden ayrılmanın ve çocukların hayatını mahvetmenin yanında bu hiçbir şey değil! | Open Subtitles | والتي هي لاشيء عندما تتحدثين عن الإنفصال عن العائلة وتدمير حياة الأطفال. |
Vakti değildi istiridye yatağından ayrılmanın ve farkındaydı kalmanın. | Open Subtitles | فهي تعلم جيداً أنه لا وقت لترك سرير محاراتها |
Tıpkı bu dağdan ayrılmanın tek yolu olduğuna inandıkları gibi. | Open Subtitles | كما يعتقدون إنه هناك حل واحد لترك هذا الجبل |
Söylemeye çalıştığımız şey, ayrılmanın iyi bir yolunun olmadığı. | Open Subtitles | كل ما نقوله هو هناك حقا لا توجد طريقة جيدة... لتفريق مع شخص ما، وهناك؟ |
gözlerimin içine bak ve söyle... sen de ondan ayrılmanın acısını çekmiyor musun. | Open Subtitles | فقط أنْظرُ في عيني وقول أنك أنك لا تَشْعرُ بألمِ الفراق عنة |
Söylemek istediği, Neil'la ayrılmanın sorun olmadığı. | Open Subtitles | ما تحاول قوله ، أنه لا يوجد مشكلة في إنفصالك عن (نيل)ِ |
Şehirden ayrılmanın Oliver üzerinde yapacağı etkileri düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكّرتِ بأثر مغادرتكِ المدينة على أوليفر؟ |
Gerçekten de ayrılmanın iyi bir fikir olduğunu mu düşünüyoruz? | Open Subtitles | ان الانفصال هو فكرة جيدة؟ انا اقترح ان نعود |
Üzgünüm, ayrılmanın şartlarından biri de bu. -İtfaiye tişörtümü geri vermelisin. | Open Subtitles | آسف, إنه جزء من الإنفصال عليك إعادة قميص قسم الحرائق |
Şimdiye kadar bilim insanları ayrılmanın vuku bulduğu bu yeri hiç inceleyemedi. | Open Subtitles | حتى مؤخراً، لم يزُر العلماء المكان الذي حدث فيه الإنفصال. |
senden ayrılmanın hayatımda yaptığım en iyi iş olduğuna inanmıyorum, fakat ilk sıralarda yer alır. | Open Subtitles | ...اعتقدت أن الإنفصال عنك كان أفضل شيء ولكن هذا يتفوق عليه روعة بكثير |
Lana, Clark'tan ayrılmanın senin için çok zor ol.. | Open Subtitles | لاناأعرف أن الإنفصال مع كلارك ...كان صعبا جدا لكن |
ayrılmanın cerdiği duygu yoğunluğu ile. | Open Subtitles | إن النساء بعد الإنفصال يتجهون للأكل |
Tıpkı bu dağdan ayrılmanın tek yolu olduğuna inandıkları gibi. | Open Subtitles | كما يعتقدون إنه هناك حل واحد لترك هذا الجبل |
Canlandırma alanından ayrılmanın tek yolu çıkış yolunuzda tekrar karşılaştığımız zaman olabilir. | Open Subtitles | لذا فالطريق الوحيدة لترك منطقة الصور المتحركة هي عندما نجتمع ثانيةً, في طريقكِ نحو الخارج. |
biriyle ayrılmanın iyi bir yolu vardır ve buna post-it notu dahil değil. | Open Subtitles | هناك وسيلة جيدة لتفريق مع شخص ما... وأنه لا توجد الآن وأبوس]؛ ر تشمل مرحلة ما بعد ذلك! |
Gözlerimin içine bak ve söyle... Sen de ondan ayrılmanın acısını çekmiyor musun? | Open Subtitles | فقط أنظر في عيني وقل أنك لا تشعر بألم الفراق عنه |
O zaman ayrılmanın ölüm olduğunu bilseydim ne kadar can yakan bir şey olduğunu bilseydim onunla olduğum günlerin tadını çıkarırdım. | Open Subtitles | لو كنت أعلم أن الموت ..لا يختلف عن الإفتراق ..ولو كنت أعرف كم الفراق صعب و مؤلم |
Donna'dan ayrılmanın ciddi yankıları olacak olsa da Carrie mutlu olmayı hak ediyor. | Open Subtitles | بقدر ما يمكن أن يتسبب إنفصالك عن (دونا) بتبعات خطيرة (كاري) تستحق أن تكون سعيدة |
Claire, Tanık Korumadan ayrılmanın, FBI'in soruşturmasına müdahalede bulunacağının farkında mısın? | Open Subtitles | (كلير)، تعرفين أن مغادرتكِ لبرنامج حماية الشهود وذهابك إلى (نيويورك) سيكشف تحقيق فدرالي. |
Bunun durumlar çok farklı olduğunda ayrılmanın önemini anlatacağını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقد ان الانفصال اكثر راحة عندما تكون الظروف صعبة |