"ayrıntılı" - Traduction Turc en Arabe

    • تفاصيل
        
    • مفصل
        
    • بتفاصيل
        
    • تفصيلية
        
    • شاملة
        
    • التفصيلية
        
    • التفصيل
        
    • بالتفصيل
        
    • مفصلاً
        
    • مُفصلة
        
    • مفصلة
        
    • إلى التفاصيل
        
    • مفصّل
        
    • المفصلة
        
    • المفصّلة
        
    İnsanların nasıl Mars'a gideceği ve bunun nasıl olacağıyla ilgili çok ayrıntılı bir plan yaptınız. TED لقد قمتم في الواقع بتطوير تفاصيل كاملة، نوعاً ما، صورة عن كيفية ربما وضع الإنسان على المريخ، فكيف يبدو ذلك.
    Bu semptomplar geçmişle ilgili canlı hayaller görmeni sağlayan trans benzeri durumlarla kendini gösteriyor.Hayaller bilinçli bir aklın hatırlayamayacağı kadar ayrıntılı oluyor. Open Subtitles الأعراض فيها.. تقود لأحلام وفيرة من الماضي,: أحلام بها تفاصيل أكثر مما يمكن للعقل الواعي أن يستدعيها.
    - Konsol çalışmıyor. - ayrıntılı hasar raporu istiyorum! Open Subtitles لوحة المفاتيح تعطلت إعطنى تقرير مفصل عن الخسائر
    Fakat aile bağlarıyla ilgili çok ayrıntılı kayıtlar tutuyorlar. Open Subtitles كلا, ولكنهم يحتفظون بتفاصيل مملة حول روابط العائلات
    Aynı anda Nature Conervancy hem deniz bilimcilerle çalışıyor hem de hükûmet liderleri ve yerel hissedarlarla, böylece insanların ihtiyaçlarıyla okyanus ihtiyaçlarını birleştirecek ayrıntılı bir plan yaratmaya çalışacak. TED في الوقت نفسه تعمل منظمة الحفاظ على الطبيعة مع العلماء البحريين، وقادة الحكومة والجهات المعنية المحلية لعمل خطة تفصيلية للحفاظ على البيئة البحرية تضم احتياجات المحيط واحتياجات الناس معًا.
    Ama nedense... beni tedavi ederken fazlasıyla fikriniz vardı. Beni ayrıntılı bir şekilde muayene ettiniz. Open Subtitles عندما عالجتني، كانت لديك الكثير من الآراء ألقيت نظرة شاملة
    Ona ayrıntılı bir şekilde anlatmadım, fakat sadece elele tutuşmadığımızı da biliyor. Open Subtitles -لم أدخل معها في تفاصيل دقيقه ولكنها كانت تعرف أن بيننا علاقة
    Ona ayrıntılı bir şekilde anlatmadım, fakat sadece elele tutuşmadığımızı da biliyor. Open Subtitles -لم أدخل معها في تفاصيل دقيقه ولكنها كانت تعرف أن بيننا علاقة
    Şu anda elimizde ayrıntılı bilgi yok. Open Subtitles ليس لدينا أيّ تفاصيل إضافيّة في هذا الوقت
    Tavşan Ayağı diye bir şeyle ilgili ayrıntılı belgeler taşırken yakalandınız. Open Subtitles وجدنا لديك تفاصيل عن شيئا يدعى قدم الأرنب
    Karaya vardığımızda, kapsamlı ve ayrıntılı bir rapor yazacağım. Open Subtitles وسوف أقوم بتقديم تقرير مفصل حال وصولنا إلى الميناء.
    Böyle ayrıntılı işlemeler genellikle asil aileler için saklanır. Open Subtitles تطريز مفصل كهذا كان يُحتفَظ به من أجل العائلات الملكية
    Her görüntüye çok ayrıntılı bir gerçek metin eşlik etmektedir. TED كل صورة يرافقها نص مفصل و واقعي.
    Sark bize kulübün, operasyonun ve kasa odasının ayrıntılı bir planını verdi. Open Subtitles سارك أمدنا بتفاصيل مخططات النادى
    Asistanım, eseri ayrıntılı bir biçimde tarif ediyor bana. Open Subtitles مساعدتي تصف لي العمل بتفاصيل كثيرة
    Sayın Yargıç, ben ve büromdaki beylerin ayrıntılı bir soruşturma yaptığı bu davanın çok garip bir doğası var. Open Subtitles فضيلتكم، نظرا للطبيعة الغريبة لهذه القضية انا والسادة بمكتبي قمنا بتحقيقات تفصيلية بها
    Anlaşmayı diyorum ayrıntılı bir anlaşma yapalım. Open Subtitles بالنسبة لهذه الصفقة علينا جعلها صفقة شاملة
    Orman hakkındaki ayrıntılı bilgileri gitmeleri gereken yeri söylüyor elbette. Open Subtitles معرفة الببغاوات التفصيلية عن الغابات تقول لهم بالضبط اين يذهبون.
    Ancak bu da Hıristiyanlığı, İslamiyeti ve Budizmi pek çok alt kategorilere ayırıyor yani çok ayrıntılı. TED ولكن ذلك يقسم المسيحية والإسلام والبوذية إلى العديد من المجموعات الفرعية، والتي كانت شديدة التفصيل.
    Sistemimizle, tropik ormanlardaki karbon stoklarını ayrıntılı olarak görebiliyoruz. TED مع النظام الجديد الخاص بنا، استطعنا رؤية مخزون الكربون في الغابات الاستوائية بالتفصيل.
    Dünyadaki dinleri semavi dinler ve doğu dinleri olarak ayırıyor, ancak bu yeterince ayrıntılı değil. TED وهي تقسم العالم إلى الديانات الإبراهيمية والديانات الشرقية، ولكن ذلك ليس مفصلاً بما فيه الكفاية.
    Tüm bunlar ayrıntılı bir hapisten kaçış planıydı. Open Subtitles ذلك الأمر كله عبارة عن خطة مُفصلة ليهرب من السجن
    Ben bunun daha kapsamlı ve ayrıntılı olacağı sanmıştım. - Anlıyorum. Open Subtitles لقد كنت أعتقد بأنني سأشهد في أمور معممة أكثر و مفصلة
    Güzel bir yapım, ayrıntılı bir şekilde arkasına bakın. Open Subtitles لقد صنع بطريقةٍ جميلة.. أنظرا إلى التفاصيل على ظهره
    Elinde, o gemide olan her şeyin ayrıntılı kaydı var ama bize teslim etmeyi reddediyor. Open Subtitles عمّاذا تتحدثين؟ لديها سجلّ مفصّل عن كل تجربة خاضتها على متن تلك السفينة لكنها ترفض إعطاءنا الملفات.
    Fakat kendileri, kuşandıkları ayrıntılı kostümleri ile oldukça sıradışıydılar. TED لكن البزات المفصلة التي زينوا أنفسهم بها كانت مميزة إلى حد ما.
    Swinton birleşmesindeki her fazla pozisyonu ayrıntılı liste halinde istiyorum. Open Subtitles أُريد الآن كلّ القوائم المفصّلة لكلّ موضع لقضيّة دمج (سوينتن).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus