"böbürlenmek" - Traduction Turc en Arabe

    • التفاخر
        
    • أتفاخر
        
    • الشماتة
        
    • التباهي
        
    böbürlenmek için söylediğini sanmıyorum. Sıradan bir şekilde söylemişti. Open Subtitles لا أعتقد أنه قد قصد التفاخر بذلك لقد تحدث عنها بهدوء تام
    böbürlenmek istemem ama evrendeki en harika 2 çocuk benimkiler. Open Subtitles لا اريد التفاخر, لكن لديَّ طفلين من أروع الأطفال على الكوكب.
    böbürlenmek istemem ama, Noel akşamı saat 9'da evdeydim. Open Subtitles لا أتفاخر ولكن في ليلة رأس السنه كنت في المنزل بحلول التاسعه
    böbürlenmek falan istemem ama, ben bir kodlama dâhisiyim. Open Subtitles لا أتفاخر أو شئ كهذا ولكنى سيدة علم موهوبة فى التشفير
    Bununla böbürlenmek istemiyorum ancak seni fazlasıyla uyarmıştım. Open Subtitles لا أقصد الشماتة ، لكنني أخبرتك بذلك جيداً
    böbürlenmek istemem ama benim de bu sebepten hiç arkadaşım yoktu. Open Subtitles لا أريد التباهي , لكن لهذا السبب لم يكن لدي أصدقاء
    Ben de böbürlenmek istemem ama, bu kulüpteki herkes... benim içkilerimden içiyor. Open Subtitles حسناً، لا أقصد التفاخر أيضاً، ولكنجميعمن في هذاالملهى.. يشربون إحدى مشروباتي
    Şimdi böbürlenmek istemem ama ben de bebek tutarken pek de kötü durmam. Open Subtitles ألان ليس وقت التفاخر لكنى لا أعتقد أنى أبدو مُهترئ جدا عندما أحمل أطفالا
    Yani, böbürlenmek istemem ama gerçekten cesurcaydı. Tamam, tamam. Open Subtitles لقاء بطولتك اعني انني لست من يحب التفاخر
    Niyetim böbürlenmek falan değil fakat virüsten sonra liderlik koltuğunda büyük bir boşluk oldu. Open Subtitles حسنا , أعني لا أريد التفاخر أو ما شابه لكن بعد الفايروس , كان هناك فراغ كبير في القيادة , فتقدمت أنا
    böbürlenmek istemem ama dün akşam Donkey Kong'da en yüksek skorunu tamamen ezip geçtim. Open Subtitles لا أقصدُ التفاخر لكني سحقتُ مجموعكَ كُلياً في لعبةِ الحمار كونغ الليلة الماضية
    Bak, böbürlenmek istemem ama oldukça iyi bir öğretmenimdir. Open Subtitles انظري انا لا اريد التفاخر ولكنى .. حقا مدرب بارع
    Eşcinsel değilim, bu da eşcinsel olmayanların oylarını getirir ve böbürlenmek gibi olmasın ama taklitlerim her zaman çok komiktir. Open Subtitles وذلك سيساعد في أمر عدم التصويت للمثَليّْ الميول، وكما تعلم، لا أريد أن أتفاخر... إنطباعاتي مضحكة
    Lily, bırak işte. böbürlenmek istememiştim fakat itiraf etmenin zamanı geldi galiba. Open Subtitles "ليلي" إنسي الأمر ، لم ارد أن أتفاخر لكن أعتقد أنه حان الوقت للإعتراف
    Yani. böbürlenmek istemem ama, siz sordunuz. Open Subtitles -أنا لا أقصد أن أتفاخر لكن أنتى تسألى
    Tamam, böbürlenmek gibi olsun. Open Subtitles حسناً, أريد أن أتفاخر
    böbürlenmek gibi olmasın ama Donna... Open Subtitles ..الآن (دونا) أنا لا أتفاخر لكن
    O kelimeyi duymayı ne kadar sevsem de, şu an böbürlenmek küçük bir köpeği tekmelemekten farklı olmazdı. Open Subtitles برغم عشقي لسماع هذا الرد عادة فإن الشماتة الآن ستكون أشبه بالتنمّر على مهيض.
    Bu sabah. Beni neşelendirmek, böbürlenmek istemiş. Open Subtitles صباحًا، أراد أن يبهجني وأراد الشماتة
    - böbürlenmek mi yani? Open Subtitles أتقصد الشماتة فيّ؟
    Bu anket yalnızca doğru olduğu için değil, hanımlara çok önemli bir iş yaptırdığı için başarılıydı -- içten içe böbürlenmek. TED فكان الاختبار ناجحًا ليس لأنه كان دقيقًا، ولكن لأنه سمح لهؤلاء النساء للقيام بأمر مهم للغاية، التباهي المتواضع.
    böbürlenmek istemiyorum ama sidik yarışına girdik ve sanırım kimin daha iyi nişancı olduğunu ikimiz de biliyoruz. Open Subtitles لا أريد التباهي , لكني تنافست معها في القدرة على التحمل و اظننا نعلم من يملك قدرة تصويب أفضل هذه الأيام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus