Bu beyin bölgelerinin, belirli bilinç deneyimleri ile ilişkili olduğunu biliyoruz. Ancak neden öyle olduğu konusunda bir fikrimiz yok. | TED | نحن نعلم أن هذه المناطق في المخ تتماشى مع أنواع معينة من التجارب الواعية، لكننا لا نعرف لماذا تتماشى معها. |
Ve basit fikirler, dünyanın küçük bölgelerini değil büyük bölgelerinin çehresini değiştirebilir. | TED | والأفكار البسيطة تستطيع تغيير، ليس فقط المناطق الصغيرة، بل مناطق أكبر من العالم. |
Bundan sonra, bizim ve başkalarının bulduğu beynin uzmanlaşmış başka bölgelerinin üzerinden hızla geçeceğim. | TED | الآن سوف أمرّ بطريقة أسرع ببعض المناطق الأخرى من الدماغ التي اكتشفتها أنا وغيري. |
İkamet bölgelerinin üzerinde hava seyahatini yasaklayan bir yasa tasarısı sunmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد تقديم قرار بمنع الطيران فوق المناطق السكنية |
Buradan, kutup bölgelerinin neden bu kadar soğuk olduğunu görmek çok kolay. | Open Subtitles | هنا في الأعلى، يسهل إدراك سبب برودة المناطق القطبية القارصة |
Günümüzde kutup bölgelerinin daha farklı bir önemi var çünkü artık biliyoruz ki burada ve kuzeyde olan her şey gezegenin neresinde olursak olalım hepimizi etkiliyor. | Open Subtitles | اليوم، صارت المناطق القطبية ،تعكس مدلولاً آخراً فأصبحنا الآن نعي أنّ ما يحدث هنا وفي الشمال له تأثيرات ،على كل فردٍ منا |
Buradan, kutup bölgelerinin neden bu kadar soğuk olduğunu görmek çok kolay. | Open Subtitles | هنا في الأعلى، يسهل إدراك سبب برودة المناطق القطبية القارصة |
Günümüzde kutup bölgelerinin daha farklı bir önemi var çünkü artık biliyoruz ki burada ve kuzeyde olan her şey gezegenin neresinde olursak olalım hepimizi etkiliyor. | Open Subtitles | اليوم، صارت المناطق القطبية ،تعكس مدلولاً آخراً فأصبحنا الآن نعي أنّ ما يحدث هنا وفي الشمال له تأثيرات ،على كل فردٍ منا |
Diğer sınır bölgelerinin bir kaçıyla, ortak bir operasyondaydım. | Open Subtitles | كنت أعمل في عملية مشتركة، مع بعض المناطق الحدودية الأخرى. |
Bu çalışmada benim için önemli olan, beynin bu bölgelerinin belirli konumları değil de, beynimizin ve aklın seçici, özel bileşenleri oluşu. | TED | الأمر الأهم بالنسبة لي في هذا العمل ليس إيجاد المناطق الخاصة في الدماغ بل حقيقة كوننا ببساطة نمتلك مكونات مخصصة وانتقائية في دماغنا. |
Bunlar, dopamin adı verilen bir nörokimyasal aracılığıyla hareketi düzenleyen derin beyin bölgelerinin oluşturduğu bir yığındır. | TED | إنّها مجموعة المناطق العميقة في الدماغ التي تنظّم الحركة، عن طريق المادة الكيميائية المؤثرة بالأعصاب والتي تدعى الدوبامين. |
Kuzey yarımkürede yer alan buzul bölgelerinin çoğunda çalışıyoruz. | TED | نحن نعمل في أهم أنهار المناطق الجليدية في شمال نصف الكرة الأرضية . |
Bunun bir sonucu olarak, elbette, hastalığın belirtilerini değiştirebiliriz. Size bahsetmedim ama, elektriği kullanarak beynin zarar görmüş bölgelerinin düzelmesine yardım edebileceğimize dair elimizde bazı kanıtlar var ve bu gelecek için önemli bir şey. Fark ettiyseniz, aslında sadece beynin aktivitesini değiştirmeyeceğiz, beynin bazı onarıcı fonksiyonlarından da fayda sağlayabileceğiz. | TED | تطبيقات هذا الأمر، بالطبع، هي أننا قد نستطيع أن نعدل أعراض المرض، لم أخبركم لكن هناك دليل أننا قد نستطيع أن نساعد على إصلاح المناطق التالفة من الدماغ باستخدام الكهرباء، و هذا شيء لنبحثه في المستقبل، لنرى إن كنّا حقاً لا نغير فقط النشاط بل أيضاً بعض الوظائف الإصلاحية في الدماغ يمكن حصدها |
Çeviri: emrEvo8 Açık Üniversite'den kutup bölgelerinin ücretsiz posterlerini temin etmek için ekrandaki numarayı arayın. | Open Subtitles | للحصول مجاناً على ملصقات المناطق القطبية المرسومة من (الجامعة المفتوحة) |
Kansas'da ve batı bölgelerinin çoğunda, kadınlar alınıp satıldı ve bir malmış gibi ticareti yapıldı. | Open Subtitles | في (كانسس) والكثير من المناطق الغربية النساء يشترون ويباعون , ويعاملون كالملكية |