Güçlü bir direnişle karşılaşır, ve çıkarma bölgesinden geri çekilmeye zorlanırsak kalkan jeneratörüne saldırmadan önce kuvvetlerimizi birleştirene kadar dayanmalıyız. | Open Subtitles | لو قابلونا بمقاومة قوية قم بإبعاد القوات عن منطقة الهبوط إنتظر حتى نلتحق بقواتنا قبل أن تهجم على مولد الطاقة |
İniş bölgesinden buraya nasıl geldiğim konusunda hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | ليس لدي آي فكرة عن بعد منطقة الإنزال من هنا |
Ama bir savaş bölgesinden kaçmışsanız, bu 2 sorunun cevabı dramatik bir şekilde farklıdır. | TED | ولكن إن كنت فارّا من منطقة بها حرب، الإجابات على هذين السؤالين تختلف بشكل كبير. |
Kissel bölgesinden... garip mesajlar alan var mı? | Open Subtitles | على جميع الوحدات العودة بعض الاشياء الغريبة خارج طريق مقاطعة كيسسيل؟ |
Gözlemlediğim şey şuydu: mağdurları bir çatışma bölgesinden barış içindeki bir ülkeye götürmenin hepsi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olması. | TED | ما لاحظته كان نقل الضحايا من منطقة الصراع إلى بلد في سلام كان له تأثير إيجابي على كل منهن. |
Sadece Pavne bölgesinden güvenli bir şekilde dolaşmak için önce kuzeye, sora da aşağıdaki Missouri'ye gitmek istemediğimi biliyordum. | Open Subtitles | لم اكن ارغب ان اذهب شمالا ثم شرقا عبر ميزوري من اجل الالتفاف حول منطقة هنود الباوني |
Burada, bir tatil bölgesinden diğerine sıçrayan bulaşıcı bir salgına benzeyen bir işleyiş var. | Open Subtitles | وثمة نمط واضح هنا يشير إلى تناظر لإنتشار عملية مرض معدي ينتقل من منطقة لأخرى في المنتجع |
şehir sınırı dinlenme bölgesinden 5 kilometre sonra bitiyor. | Open Subtitles | تنتهي حدود المدينة بعد 2.2 ميلاً من منطقة الإستراحة |
Şehir sınırı, dinlenme bölgesinden 3,5 kilometre sonra bitiyor. | Open Subtitles | تنتهي حدود المدينة بعد 2.2 ميلاً من منطقة الإستراحة |
Tek yapmamız gereken dikkati göz bölgesinden uzaklaştırmak. | Open Subtitles | علينا فقط جذب الاهتمام بعيداً عن منطقة العين |
Onları düşman bölgesinden çıkarıp güvenli bölgeye getirmemiz şart. | Open Subtitles | ومن الضروري أن نخرجهم من منطقة العدو الى منطقة الأمان |
Bunun, uzayın şu kahve fincanı şekline benzer yapıdaki bir bölgesinden çok farklı olduğunu düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | أنت ربما تعتقد انه سيكون مختلف جداً عن منطقة من الفضاء شُكِّلت مثل كوب القهوة هذا. |
Dur yoksa ateş ederiz! Karantina bölgesinden çıkamazsınız! - Dur! | Open Subtitles | توقف أو سنطلق النيران لا يمكنك مغادرة منطقة الحجر |
Seine bölgesinden askere çağrılmıştı. | Open Subtitles | يحمل البطاقة رقم 2124 لقد أعِدّ من منطقة الشبكة |
Kast ettiğim, beynin kişiliğimizle alakalı olan bölgesinden, insanlar, yerler, nesneler, dönemler ve olaylarla olan ilişkimizle alakalı bölgesinden dışarı çıkarız. | Open Subtitles | ما أعنيه بأننا نتحرك خارج منطقة الدماغ التي لها علاقة بشخصيتنا التي لها علاقة بمرافقتنا للأشخاص و مرافقتنا للأماكن |
Doktor tarafından muayene edilmemişseniz karantina bölgesinden ayrılmayınız. | Open Subtitles | لا تتركوا منطقة الحجر الصحي إلا بعد أن يفحصكم طبيب |
Burada bilardo topu, patlama bölgesinden gelen yüksek enerji parçacığı gibidir. | Open Subtitles | لذا هناك فعلاً كرة كتلك الموجودة هنا جسيمات عالية الطاقة تأتي من منطقة الإنفجار |
Silahları, asilerin bölgesinden geçirmek tehlikeli değil mi? | Open Subtitles | أليست خطيرة جداً أخذ أسلحة من خلال مقاطعة الثائرون؟ |
Bu sabah Gwandong bölgesinden acil bir rapor aldık. | Open Subtitles | هذا الصباح تسلمان طلب عاجل من مقاطعة غواندونغ |
Teslim edilen 1100 kazanan biletin hepsi de Buffalo bölgesinden geldi. | Open Subtitles | حتى الآن، 1, 100 تذاكر فائِزة أُعيدتَ، الكُلّ، بغرابة، مِنْ منطقةِ بافالو |
Alfa, bunların her birini kendi bölgesinden kovmak zorunda. | Open Subtitles | الذكر المسيطر عليه أن يطرد كل واحدٍ منهم من منطقته |
Burada eyaletin her bölgesinden gelmiş... toplam 22 okul temsil ediliyor. | Open Subtitles | اثنان وعشرون مدرسه ممثله هنا من كل منطقه في الولايه |
Silahları savaş bölgesinden dışarı çıkartıyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ .. أُخرج الأسلحة من مناطق الحروب |