Bu tür bir dinleyici kitlesine Bütün bu şeyleri listelememe gerek yok fakat elektrikli arabaları görebilirsiniz, yeni malzemeler kullanılarak yapılan pilleri görebilirsiniz. | TED | لن أعدد كل هذه الأشياء لمستمعين مثلكم، لكن بإمكانكم رؤية السيارات الكهربائية، والبطاريات التي تستعمل مواد جديدة. |
Bütün bu şeyleri buraya getirmiş olman bana Atlantis'i evin gibi gördüğünü söylüyor, burada mutlu olduğunu. | Open Subtitles | تعلم, الواقع أنك أحضرت كل هذه الأشياء هنا أخبرتني أنك تعتبر أتلانتس موطنك |
Korkuyordum, çünkü Bütün bu şeyleri satın aldı | Open Subtitles | لقد إقتنيت كل هذه الأشياء لأني كنت مرتعباً |
Neden Bütün bu şeyleri söylememe ses çıkarmıyorsun? | Open Subtitles | فلماذاً إذاً تركتني أقول كل تلك الأشياء التي قلتُها؟ |
Bütün bu şeyleri nereden biliyorsun? Şu telefonla mı öğreniyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف كل تلك الأشياء بهذا الهاتف؟ |
Yani, Bütün bu şeyleri medya odasında olduğumu düşünmem için taşıdın. | Open Subtitles | إذا أنت نقلت كل هذه الأشياء إلي هنا لكي تجعلني اعتقد انني في غرفة الميديا |
Bir akşam şöyle dedi, "Bakın, Bütün bu şeyleri yapıyorsunuz, ama içinizde bir şeyler inşa etmek de güzel değil mi?" | TED | وأحد الليالى قال , " أنظر , أنتم تفعلون كل هذه الأشياء , لكن أليس من اللطيف , أيضاً أن تبنى شيئاً معها ؟ " |
- Bütün bu şeyleri bana yaptırdın! Senden nefret ediyorum | Open Subtitles | - لقد جعلتني أفعلُ كل تلك الأشياء, أكرهك |
Bütün bu şeyleri yaptım ama Yüzbaşı Joyce'u öldürmedim ve hayatım boyunca ne başka bir adamı öldürdüm ne de yargılanmak için Tanrı'nın huzuruna çıkana kadar öldüreceğim. | Open Subtitles | ...الآ، ، لقد إقترفتُ كل تلك الأشياء (و لكنّي لم أقتل القائد (جويس ولا أي شخص آخر في حياتي |