bütün hayvanları, özellikle kedileri geceleri evin dışarısında tut. | Open Subtitles | ضعى كل الحيوانات بالخارج اثناء الليل خاصة القطط |
Ve sonra bir susamuru kurtaracağım. Üzgünüm, ama bütün hayvanları ünlüler için ayırdık. | Open Subtitles | على رسلك، آسف، ولكن كل الحيوانات تم حجزها للمشاهير. |
Biliyorum gerçek, çünkü şimdiye kadar bütün hayvanları gördüm. | Open Subtitles | انا اعلم ان كل هذا حقيقى لاننى ارى كل الحيوانات الان |
Millet, bütün hayvanları toplayın. - Bunu yapamazsınız! | Open Subtitles | . يا شباب , خذوا جميع الحيوانات |
bütün hayvanları. | Open Subtitles | جميع الحيوانات. |
Bu pizzadaki bütün hayvanları seviyorum. | Open Subtitles | فأنا احب كل حيوان في هذه البيتزا |
Ormandaki bütün hayvanları verandaya toplayacaksın sonra. | Open Subtitles | سوف تجلب كل الحيوانات التي في الغابة إلى شرفتنا الأمامية |
Hayvan kontrol Eagleton'daki bütün hayvanları almak zorunda kaldı. | Open Subtitles | مؤسسة حماية الحيوانات اضطرت لأن تأخذ كل الحيوانات الاليفة من ايغلتون |
Aklıma gelmişken, bu bütün hayvanları öldürecek. | Open Subtitles | عرضاً، سيؤدي ذلك إلى مقتل كل الحيوانات. |
Sonra nuhun gemisi ihtiyacı olan bütün hayvanları aldı. | Open Subtitles | وأخذت معها كل الحيوانات التي تحتاج. |
Üzgünüm ama bütün hayvanları öldürmek tamamen delilik. | Open Subtitles | آسفة ولكن قتل كل الحيوانات جنون مُطلق |
bütün hayvanları yok etmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | -قال أنّه أراد أن يدمر كل الحيوانات |
ben... bütün hayvanları severim. | Open Subtitles | احب كل الحيوانات |
Frith, bütün hayvanları ve kuşları yarattığında hepsi aynıydı. | Open Subtitles | (فريث) خلق جميع الحيوانات والطيور... و، فى البداية خلقهم جميعاً على ذات الشاكلة... |
Etraftaki bütün hayvanları vurdum. | Open Subtitles | أَقتل كل حيوان على مرأى البصر |