Bütün söyleyebileceğim, üç inçten daha uzun olmadığı. | Open Subtitles | كان كل ما يمكنني قوله لكم هو ، لا يزيد على ثلاث بوصات طويلة. |
Bütün söyleyebileceğim evlat edinme mükemmel bir hediye. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أن التبني هبة رائعة |
Size Bütün söyleyebileceğim bu heykelin sıradaki olduğu bu yüzden lütfen güvenli bir yere götürmeme izin verin. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله لك أن تلك المنحوته هي هدفه القادم لذا أرجوك دعني أن أنقلها إلي مكان آمن. |
Evet, Bütün söyleyebileceğim vanalarla bir şey yapmanız gerektiği | Open Subtitles | أجل، كل ما أستطيع قوله هو أن هنالك خطب ما في الصمامات |
Bunu söylemek bana düşmez efendim, Bütün söyleyebileceğim, ne yazık ki, büyük gün öncesinde tüm fındıklarımızın işini bitirebilmemiz hariç, sıradan bir Noel işte. | Open Subtitles | ليس لي أن أقول, سيدي. كل ما أستطيع قوله هو أنه كالكريسماس المعتاد، باستثناء أننا أنهينا كل مالدينا من البندق قبل يوم العيد. |
Bütün söyleyebileceğim şu ki sana hiçbir şey olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أنني لن يدع اي شيء يحدث لك. |
Bütün söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | هذا كل ما يمكنني قوله |
Sana Bütün söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله لكم هذا. |
Bütün söyleyebileceğim şey bu. | Open Subtitles | هذا كل ما أستطيع قوله |