"büyük baban" - Traduction Turc en Arabe

• جدك
• جدّك
• يا جدى

Büyük baban Lord Kang güçlü bir bankacılar loncasının üyesiydi.
جدك السيد كانغ كان عضوا في شبكة مصرفيين قوية جدا

En sonuncu senin Büyük baban Junkies Aomain tarafından alınmıştı
وآخر من واجههم قبل مئات السنين جونكي يوماين.. جد جدك

Pekala Lottie, Büyük baban vefat ettiğinde... 4'e 10 kala.
حسناً, لوتي عندما توفي جدك الساعة العاشرة إلا ربع, تقريباً

Elveda, canım kızım, Büyük baban, Cesar Soubeyran.
إلى اللقاء يا ابنتي العزيزة من جدك سيزار سوبيغان

Büyük baban buradan bir cadıyla ayrıldığını duymaktan pek hoşnut olmazdı, öyle değil mi?
جدّك لن يكون سعيداً بتركك هنا مع ساحر، صحيح؟

Büyük baban olmadığı hâlde ona öyle hitap ediyorsun.
أنت تقول له يا جدى ... وهو ليس كذلك ،اذا

Büyük baban gururlanacaktır, eğer onun adamları arasında olduğunu bilirse.
جدك سيكون فخوراً بك إذا علم أنك بين شعبك

Senin için çok yasli... büyük, büyük, Büyük baban olacak yasta.
إنه كبير بما يكفي لكي يكون جد جد جدك الأكبر

Büyük baban işini gücünü bırakıp ona bir donör bulmasında yardımcı oldu.
جدك حاد عن أسلوبه لمساعدته في العثور على متبرع

Hayatım boyunca Büyük baban gibi gerçek bir astronot olmayı düşledim.
طوال حياتي كنت احلم ان اكون رائد فضاء حقيقي فقط مثل جدك وها انا هنا

Büyük baban uzun zaman önce ona karşı çok iyi bir savaş çıkartmıştı.
جدك تخلى عن القتال لصالح الخير منذ زمن بعيد

51. isim günümde, Büyük baban da bana ayni buna benzer bir kolye vermisti.
جدك أعطاني عُقد مثل هذا بالضبط في عيد ميلادي الـ51

51. isim günümde, Büyük baban da bana aynı buna benzer bir kolye vermişti.
جدك أعطاني عُقد مثل هذا بالضبط في عيد ميلادي الـ51

Büyük baban televizyonda kendi hediyesinin nasıl yapıldığını öğrenmiş.
جدك رأي شيئاً على التلفاز بخصوص صنع هديتك

Büyük baban istasyonda bana Mars çikolatası getirmişti, ve şöyle dedi: "Karakter, sana vereceğim en önemli şeydir.
أحضر لي جدك لوح مارس إلى المحطة و قال.. "لا يمكنني أن أعطيك سوى الشخصية, كن رجلاً"

Büyük baban gibi kariyerini tuvalete mi atarsın?
ستفعل ماذا ؟ ستلقى بمستقبلك ... فى قاع المرحاض مثل جدك ؟

Büyük baban o eski kitapla ilgili hikayeleriyle yıllarca kulaklarımı şişirdi.
لسنوات ألح جدك ... على اذنى بقصص . عن هذا الكتاب القديم

Büyük baban bilgi takibine fiyat konamayacağına inanırdı.
... كان جدك دائما يؤمن بأنك لن تحصل على عائد .بمطارده المعرفه

Büyük baban oraya gitti, ben de gittim, ağabeyin de.
ذهب جدك إلى هناك .. وأنا , وأخيك أيضآ

Bu, Büyük baban tarafından düzülmek gibi.
هذا يشبه أن يتم خداعك من قبل جدّك

Bana Büyük baban gibi olmaya çalıştığını söyleme!
كلّا! أخبرني أنك لا تُريد أن تصبح مثل جدّك.