Yanında oturan arkadaşının babası da Büyük bir şirketin yöneticisi. | Open Subtitles | وصديقتها الجالسة بجوارها والدها يدير شركة كبيرة أيضاً |
Ne biliyor musunuz? Kalnet gibi Büyük bir şirketin bizi kontrol altına almasından korkuyorum. | Open Subtitles | أنا خائف أنَّهُ إذا تركنا شركة كبيرة مثل "كالنيت" تستولي علينا |
Büyük bir şirketin yüzde 51'i bana ait. | Open Subtitles | وأنا أمتلك 51 بالمائة من شركة كبيرة. |
Büyük bir şirketin müdürüyüm. | Open Subtitles | أنا رئيسة شركة كبيرة. |
Büyük bir şirketin sahibi. | Open Subtitles | يملك شركة كبيرة |
Bu insan kaynakları yöneticileri konferansında Büyük bir şirketin üst düzey bir yöneticisiyle görüştüm. Ona, "Peki sisteminiz size bildirmeden gelecekte yüksek depresyon ihtimali olan insanları ayıklıyorsa? | TED | لذلك في مؤتمر مدراء الموارد البشرية هذا، اقتربت من مدير في المستوى الأعلى في شركة كبيرة جداً، وقُلت لها،" انظري، ماذا لو، غير معروف لك، أن نظامك يُزيل الأشخاص ذوي الاحتمالية المستقبلية الكبيرة من الإكتئاب؟ |