| El izleriyle kaplı taştan büyük bir duvar. | Open Subtitles | حائط كبير من الحجارة مُغطى بعلامات الأصابع |
| - Sam. İyi adamları kötü adamlardan ayıran büyük bir duvar. | Open Subtitles | حائط كبير يفصل بين الطيبين و الأشرار |
| Vadinin güney ucundaki tepe tamamen kayalık, büyük bir duvar gibi. | Open Subtitles | الحافة في الطرف الجنوبي مِنْ الوادي كُلّ الصخرة، مثل - حائط كبير. |
| Kuzey Amerika'nın geri kalanını korumak için, büyük bir duvar inşa edildi | Open Subtitles | لذا شيّد حاجز ضخم لحماية بقية (أميركا الشمالية) |
| büyük bir duvar örüldü. | Open Subtitles | لذا شيّد حاجز ضخم (لحماية بقية (أميركا الشمالية |
| Vay, ne büyük bir duvar. | Open Subtitles | يا له من حائط كبير |
| - Çok büyük bir duvar. | Open Subtitles | هذا حائط كبير |