"büyükannesini" - Traduction Turc en Arabe

    • جدته
        
    • جدتها
        
    • جدة
        
    • جدّته
        
    • جدّتها
        
    • لجدته
        
    büyükannesini çıplak elleriyle topraktan çıkarmışa benziyor. Open Subtitles و الآن اٍنه يظهر أمامى و كأنه نبش قبر جدته بيديه العاريتين
    Adamın teki büyükannesini merdivenlerden itti hastanenin parasını zimmetine geçirdi ve köpek yavrusunu zehirledi. Open Subtitles أحدهم ركل جدته من اعلى السلم اختلس مالاً من المستشفى وسمم جروًا
    Hiçbir şeyi tabii ona büyükannesini hatırlatmak istiyorsan. Open Subtitles لا شئ , إلا لو أردتِ أن تذكريه أنه يواعد جدته
    Kolaylıkla elde edilen perinin hasta büyükannesini görmesi için otobüs biletine ihtiyacı vardı. Open Subtitles الحقيقة البسيطة أنها كانت تحتاج تذكرة حافلة لزيارة جدتها المريضة
    Kız, büyükannesini bufalo ezerken seyrediyor. Open Subtitles فتاة من العصور القديمة تشاهد جدتها تسحق من قبل جاموسه
    O zavallı çocuğun büyükannesini vuramazsın. Open Subtitles انت لن تقوم بأطلاق النار على جدة هذا الطفل المسكين
    Hastalarımdan biri bana 70 yaşındaki büyükannesini ayarlamaya kalkmıştı. Open Subtitles احمد لله على ما تملك. أحد زبائني، حاول وضعي على علاقة مع جدّته صاحبة الـ70 عاماً.
    Hayır, Oduncu gelip, kurtun midesini keserek açıp, onu ve büyükannesini serbest bırakır. Open Subtitles لا, رجل الغابة يأتي و يفتح بطن الذئب و يحرّرها و جدّتها
    Ama büyükannesini seven Wil Wheaton'ı bozguna uğratamam. Open Subtitles و لكن لا أستطيع أن أهزم ويل ويتون الرجل الذي أحب جدته
    Sana çekiçle adamın büyükannesini öldüreceğini söyledi mi? Open Subtitles هل قال لك انه قتل جدته بمطرقة؟
    Bırakalım da Jason büyükannesini görsün. Open Subtitles ولماذا لا نعطى جايسون فرصة ليزور جدته
    Senin ayın var. Şimdi ona büyükannesini geri ver. Open Subtitles هاقد أخذتَ دُبُّك, فأعد إليه جدته
    Bana büyükannesini ne kadar sevdiğini ve özlediğini söyledi. Open Subtitles اخبرني انه كم يحب جدته وانه يفتقدها
    büyükannesini kızdırmak isterse, ihtiyacımız olursa kullanırız onu. Open Subtitles - سوف نستعين به لو كنا بحاجة اليه لو كان مستعد لاغضاب جدته
    İçeride bana ağladı. büyükannesini sordu. Open Subtitles إنها بالداخل منهمرة بالبكاء، ولا تنفك تسألني عن جدتها.
    Regina kocasıyla yattı, büyükannesini yüzüğünü çaldı karşı dava açtı ve sonra defteri yüzüne çarptı. Open Subtitles و سرقت خاتم زفاف جدتها و رفعت ضدها دعوى قضائية ثم أرسل لها سجل القصاصات فرك أنفها في ذلك
    büyükannesini çok sevdiği nasıl da belli oluyor. Open Subtitles رباه، يمكنكم أن تروا كم أنها تحب جدتها
    Megan Fox'un büyükannesini oynayacağım. Open Subtitles دور جدة ميغان فوكس
    Magda için Jane 'in büyükannesini merdivenlerden aşağı ittirmeyi kolaylaştırmıştı. Open Subtitles مما سهل الأمر على (ماغدا) أن تدفع جدة (جاين) على السلالم
    büyükannesini çekiçle öldüren biri de olabilirsin. Open Subtitles لكن ربما قتل احدكم جدّته بمطرقة
    Yani, büyük ihtimalle, Lily büyükannesini ziyaret etti. Open Subtitles أعني ، من المحتمل ، أنّها زارت جدّتها
    Sadece büyükannesini ve pizzacıyı aramış. Open Subtitles مكالماته فقط لجدته ومطعم البيتزا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus