| Büyükbabasını Nazilerden kurtaran bir kadını arıyor. | Open Subtitles | يبحث عن امرأة أنقذت جدّه من النازيين |
| George Michael Büyükbabasını tavan arasına çıkarttı ve temizlenmesi için yardım etti. | Open Subtitles | سللّ (جورج مايكل) جدّه إلى السقيفة و ساعده على الأغتسال |
| Bu küçük kız öldü, var olduğunu bile bilmediği gerçek Büyükbabasını gördü. | Open Subtitles | ، لقد ماتت الفتاة الصغيرة و لقد رأت جدّها الحقيقي ، الذي حتى لم تعلم بوجوده |
| O depremde Weiwei sirkin sahibi olan Büyükbabasını kaybetti. | Open Subtitles | بسبب هذا الزلزال فقد Weiwei جدّها مسؤول الحلبة الكبير السن |
| Büyükbabasını tedavi ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّك عالجت جدّها |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 