"büyüklüğündeki bir" - Traduction Turc en Arabe

    • بحجم
        
    Okul servisi büyüklüğündeki bir şeyin içinde yaşamak değildi. TED لم يكن الهدف العيش في مكان بحجم حافلة مدرسية.
    Bu fotoğrafta, Amerika Birleşik Devletleri büyüklüğündeki bir alan üzerinde duruyoruz ve tek başımızayız. TED في هذه الصورة، نحن نقف في منطقة بحجم الولايات المتحدة الأمريكية، ونحن لوحدنا بالكامل.
    Bunun nedeni sadece tek yiyecek kaynakları, pinpon topu büyüklüğündeki bir su karındanbacaklısı olan elma salyangozları ile beslenmeleri. TED لانه يعتمدون على مصدر واحد للغذاء، الحلزون التفاحي، وهو بحجم كرة تنس الطاولة، من الرخويات المائية.
    Doğru iletişim ağı ile Washington eyaleti büyüklüğündeki bir dizi küçük çiftlikler gezegeni besleyebilir. TED مع شبكة صحيحة التوزيع، مجموعة من المزارع الصغيرة، بحجم ولاية واشنطن مجتمعة يمكنها إطعام الكوكب.
    yani iPhone büyüklüğündeki bir mikrosıvısal çip sayesinde gerçek anlamda 100 tane hastanın tanısını koyabiliyorsunuz. TED بحيث يمكنك برقاقة واحدة، بحجم الهاتف آي فون، إجراء الفحص لمائة مريض في نفس الوقت.
    New York büyüklüğündeki bir şehirde birkaç gün içinde salgın başlar. Open Subtitles مدينة بحجم نيويورك ستكون مصابة في خلال أيام
    Ama taşak büyüklüğündeki bir elmas bile davet edilmeni sağlamaz. Open Subtitles بالطبع لا يمكنك شراء دعوة ولو بجوهرة بحجم الخصية
    Jüpiter büyüklüğündeki bir gezegen ancak bizim bildiğimiz Jüpiter gibi davranmıyordu. Open Subtitles كوكب بحجم المشتري لكنه لايتصرف مثل كوكب المشتري الذي نعرفه
    Buna zıt olarak, Edward Snowden'ın Birleşik Devletler'deki Ulusal Güvenlik Ajansından aldığı bütün dosyalar bir tırnak büyüklüğündeki bir hafıza kartına sığıyor ve ışık hızında paylaşılabiliyor. TED بالمقابل، فجميع الملفات التي أخذها إدوارد سنودن، من وكالة الأمن القومي في الولايات المتحدة يمكن تخزينها على ذاكرة محمولة، بحجم الإظفر. كما يمكن مشاركة هذه المعلومات بلمح البصر.
    Bizim teleskoplarımız tarafından algılanabilen belki 100 milyar gökada var, yani eğer her yıldız tek bir kum tanesi büyüklüğünde olsaydı, sadece Samanyolu'ndaki yıldızlar 83 metrekare büyüklüğündeki bir kumsalı 91.4 cm derinliğinde doldurmak için yeterli olurdu. TED ربما هناك 100 مليار مجرة نستطيع رؤيتها عبر تلسكوباتنا، فإذا كان كل نجم بحجم ذرة من الرمال، فإن لمجرة درب التبانة وحدها نجوم كافية لملئ مساحة 30 × 30 قدما لشاطئ عمقه 3 أقدام بالرمال.
    Dünya büyüklüğündeki bir dünyanın Uranüs'le çarpıştığına inanılıyor. Open Subtitles يُعتقد أن عالماً بحجم الأرض "إصطدم بـ "اورانوس
    Roark'ın futbol sahası büyüklüğündeki bir bilgisayarı iş yerinde sakladığını düşünüyorsun. Open Subtitles تعتقد ان " رورك " يخفي حاسب عملاق بحجم ملعب كرة القدم داخل مكتبه
    Moskova büyüklüğündeki bir şehri yok etmesi için Soğuk Savaş sırasında tasarlanan deneysel bir silah. Open Subtitles هذا سلاح الحرب الباردة التجريبي "صُمّم ليُنزل مدينة بحجم "موسكو
    (Kahkahalar) Bu sadece Atlanta metropolü büyüklüğündeki bir nüfustan kaynaklı. TED وهذا من كثافة سكانية بحجم (ضحك) العاصمة أتلانتا.
    Küçük bir köpek büyüklüğündeki bir kemirgen. Open Subtitles قارض بحجم كلب صغير.
    Martin Charles büyüklüğündeki bir yatırım şirketi öyle ufak bir muhasebe şirketi ile mi çalışır? Open Subtitles ليس نظرية. صندوق بحجم شركة "(مارتن)/(تشارلز)" يستخدم شركة مُحاسبة بذلك الصغر؟
    İzleyici duvarın en sonuna asılmış bir parça kağıt görür, ancak yaklaşınca, boş bir A4 ya da dosya kâğıdı büyüklüğündeki bir sayfa kağıt olduğunu görürsünüz, küçük bir parça tahtadan büyük itina ve dikkatle oyulduğu belli olan iki küçük el tarafından iki yandan tutulmuştur. TED يرى المتفرج قطعة من الورق مثبته على الطرف البعيد من الحائط، لكن عندما تقترب، ترى أنها ورقة فارغة بحجم A4، أو قطعة ورق بحجم ورقة الرسالة، المحمولة من الطرفين بواسطة يدين صغيرتين اللتان تبدوان منحوتتان بتفاصيل و عناية دقيقة من مكعب صغير من الخشب.
    Örneğin burada, Boulder'da geliştirilen ve buradan kontrol edilen Kepler uzay aracı birkaç yıldır gökyüzünün posta pulu büyüklüğünde bir bölümünü gözlemliyor ve binlerce gezegen keşfetti -- gökyüzünün diğer kısımlarından farklı olduğunu düşünmediğimiz posta pulu büyüklüğündeki bir bölgesinde. TED مثلًا، مركبة Kepler الفضائية التي تم بناؤها ويتم التحكم بها من هنا في بولدر، لاحظتْ على مدار السنتين الماضيين منطقة في السماء بحجم طابع بريد، وعثرتْ على آلالف من الكواكب -- في منطقة واحد من السماء بحجم طابع بريد لا نعتقد أنها تختلف عن أي جزء آخر من السماء.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus