"büyümü" - Traduction Turc en Arabe

• سحري
• تعويذتي

Hele bir canavar görelim de gizlice arkasına geçeceğim, şak diye asamı çıkaracağım ve büyümü arkasına boşaltacağım.
يا رجل، أول وحش سأراه، سوف أتسلل من خلفه وأدمر عصاه السحرية وأطلق سحري عليه، على كل مؤخرته

Ayrıca ben bireysel büyümü geri kazanmakla meşgulüm.
بالإضافة ، انا منشغلةٌ بمحاولة إستعادة سحري الخاص

Serbest kalmamız için kara büyümü aktifleştirmek zorundaydın biliyorum.
أعلم أنّه كان عليكِ تنشيط سحري الأسود لنكون أحرار،

Yine de ilk büyümü gerçekleştirene kadar uzun süre uğraştım.
في الواقع، لقد أتطلّب الأمر بضع دقائق لأطلق تعويذتي الأولى

Eğer sizin kasabalıları ele geçirmeye ve büyümü yapmama yardım etmeye gönüllü olmasalardı bunların hiçbiri mümkün olmazdı.
لما أمكن حدوث أيّ من هذا بدون رغبتهم في إسكان أنفسهم داخل مواطني بلدتكم للمساعدة في إجراء تعويذتي.

büyümü senin üstünde harcamak istemiyorum seni ellerimle de alt edebilirim.
لا أريد أن أهدر سحري عليكِ أستطيع ضربكِ بيدي

Önden uyarayım. Tekrar büyümü etkisiz hale getirmeye çalışırsan keşke yine sadece elini kesseydim diye dua edersin.
هاك تحذير واجب، إن حاولت فعليًّا تعطيل سحري مجددًا

Hayır, büyümü evimde sessizce yapmayı yeğlerim.
لا، أفضل أن أمارس سحري بهدوء في بيتي

Umarım Mord'Sith büyümü bana karşı döndürmez.
أتمني ألاّ تقوم فتاة الـ"مورد-سيث" بردّ سحري عليّ.

Bunun kendi büyümü geri kazanmakla ne alakası var?
ما علاقةُ ذلكَ بحصولي على سحري الخاص؟

Çünkü yapıyorum büyümü onlara Ve başlıyorlar şöyle bağırmaya
حيث ألقي سحري ويبدأن الصياح

Benim kitabımdan bir sayfa koparmak bir şey ama benim büyümü koparmak Faye, bu aptalca.
تمزيق ورقة من كتابي هذا امرٌ واحد (واخذ سحري (فاي هذا غباء

Wharton büyümü kullanacağım için çok heyecanlanıyorum.
وكما تعرفين أذهب للمكتب، وهناك على الأرجح أنقذ اليوم بإستعمال سحري بجامعة (وارتون).

- Yapamam. Enzo büyümü engelleyecek bir şey verdi bana.
لا يمكنني، (إينزو) حقنني بشيء عطّل سحري.

Sonrasında ise bu beyni çalıp benim zaman yolculuğu büyümü kendin için yapabileceksin!
وحينها ستمتلك القوّة لتسرق هذا الدماغ وتلقي تعويذتي للسفر بالزمن مِنْ أجلك

Ne güzeldir ki büyümü tamamladım.
من حسن الحظّ إذًا أنّي أتممت تعويذتي.

Artık büyümü bitirmem gerek.
يجب أن أكمل تعويذتي الآن.

Diğer taraftan insanları buraya getirmeye çalıştığım ve büyümü böldüğün geceden beri biliyorum.
منذ تلك الليلة حين كنت أحاول إعادة الناس من الجانب الآخر -وقاطعت تعويذتي .

büyümü kaldırdım.
لقد أزلت تعويذتي

Bak sen şu işe, Bay Gordon büyümü bozdu resmen!
عجباً السيد (غوردن) يبطل تعويذتي