"bıçaklarla" - Traduction Turc en Arabe

    • بالسكاكين
        
    • السكاكين
        
    • سكاكين
        
    • بسكاكين
        
    • سكاكينهم
        
    • وسكاكين
        
    Bir grup adam, kendilerini bıçaklarla keserek sokaklarda yürüyor. TED مجموعة من الرجال يسيرون عبر الطرق يطعنون أنفسهم بالسكاكين.
    Fellahlar karşısında kendilerini bıçaklarla korurlar. Open Subtitles ضد الفلاحين الذين يدافعون عن أنفسهم بالسكاكين
    Bana paranoyak de ama, bavulunu bıçaklarla dolduran birisi... Open Subtitles ‫يمكنك اعتباري مغالياً بالارتياب، لكن ‫كل من يوضّب حقيبة مليئة بالسكاكين
    Ve yap-bozun son parçasını yerine koymanın ödülü ucu bıçaklarla dolu bir çeşit mızrakla öldürülmek. Open Subtitles والمكافأة لوضع أخر قطعة باللغز أن تُخوزق من قبل حشية دائرية من السكاكين
    Parmaklarındaki bıçaklarla. Open Subtitles و هو يحاول مهاجمتي دوماً بـ السكاكين التي على أصابعه
    Yatağa bıçaklarla yattığınız doğru mu? Open Subtitles هل صحيح ان تنامين على السرير ومعك سكاكين ؟
    Merak etme, lastik bıçaklarla antrenman yapıyor. Open Subtitles لا تقلق، انها تتمرن بسكاكين مطاطية
    Görüyorsunuz, onlar sadece bıçaklarla nasıl konuşulacağını bilirler. Open Subtitles تستطيع ان ترى ان هولاء يتكلمون فقط مع سكاكينهم
    Zamanını hep bu bıçaklarla oynayarak harcıyorsun. Bu işte iyi bile değilsin. Open Subtitles أنت تضيع وقتك في اللعب بالسكاكين أنت لست جيداًحتى
    bıçaklarla oynanmayacağını iyi biliyorsun. Open Subtitles هل تسمعني؟ أنت تعلم جيداً أنه ليس مسموحاً لك باللعب بالسكاكين.
    bıçaklarla oynamanın yasak olduğunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت تعلم جيداً أنه ليس مسموحاً لك باللعب بالسكاكين. أليس كذلك؟
    bıçaklarla ve silahlarla oynamayı seven yalnız suikastçi. Open Subtitles وهي قاتلة متوحدة تحب اللعب بالسكاكين, والمسدسات.
    Hepsi kokarcaların üstündeymiş ve çatal bıçaklarla savaşıyormuş. Open Subtitles يركبون الظربان البيضاء ويحاربون .بالسكاكين والشوكّ
    10 dakikadır buradayım ama sen beni uzaklaştırmak için bıçaklarla oynayıp duruyorsun. Open Subtitles أنا هنا منذ 10 دقائق وأنت تلعبين بالسكاكين لتبقيني بعيدة
    Annen sana bıçaklarla oynamamanı söylemedi mi? Open Subtitles ألم تخبرك والدتك بأن لا تلعب بالسكاكين ؟
    İşte bu bıçaklarla, dünyada görülmemiş en güzel tereyağı heykelini oyacaksın. Open Subtitles بهذه السكاكين يمكنكِ النحت أفضل نحت لم يرى أحد مثله من قبل
    Vücut parçalarını günler boyunca bıçaklarla defalarca keserlerdi. Open Subtitles كانوا يأخذون السكاكين ويقطعون اجزاء الجسم بمرور الوقت
    Sizler balta ve bıçaklarla savaşırsınız. Kılıçlarla değil. Open Subtitles انتم تحاربون بالفؤوس و السكاكين وليس بالسيوف
    Yo, yo. Geçen hafta görünmez yılanlarla, hayalet bıçaklarla bam, güm, Shakespeare ölümleriyle ilgiliydi. Open Subtitles لا لا ، الأسبوع السابق، كانت أفاعي خفية، سكاكين وهمية
    Önceden, elinde ki bıçaklarla, düzinelerce karpuzu parçalıyordu. Open Subtitles إنّه فيما خلا هزم عشراتٍ من حاملي سكاكين البطّيخ بعصا.
    Şu Angelina Jolie'nin yatakta bıçaklarla yattığı doğru mu? Evet. Open Subtitles اذا , هل صحيح ان (انجلينا جولي) تنام على السرير ومعها سكاكين ؟
    Hiyerogliflerde akrep ve yılan gibi tehlikeli hayvanları güçsüz kılmak için çakmaktaşından yapılma bıçaklarla kesildikleri tasvir ederlerdi. Open Subtitles في الكتابة الهيروغليفية, استخدم لتصوير الحيوانات الخطيرة كالعقارب والافاعي يتم قطعها بسكاكين الصوان لكي تصبح عديمة القوى
    Buraya uzak ülkelerden geliyorlar ve veletlerinin Danimarka sokaklarında silah ve bıçaklarla dolaşmalarına göz yumuyorlar. Open Subtitles يأتون هنا من مكان بعيد... ...ويسمحوا لاولادهم الجوظ في شوارع الدنمارك شاهري سكاكينهم
    Kılıç ve bıçaklarla, hiçbir şeyden habersiz mürettebata saldırdılar... Open Subtitles وتسللوا للسطح كالحيوانات المفترسة و انقضوا على الطاقم الغافل بالسيوف وسكاكين القصب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus