Schmidt senin fark etmediğin şeylere zaman harcamaktan bıktı. | Open Subtitles | شميدت تعب من القيام بإعمال لك من دون ان تلاحظ |
Bu çocuğun annesi babasına katlanmaktan bıktı ve 3 yıl önce ayrıldı. | Open Subtitles | لقد تعبت من افعال والده وتركته منذ ثلاثة اعوام |
1 yaşındaki oğlum bile sizi görmekten bıktı. Değil mi, böceğim benim? | Open Subtitles | حتى ابني ذو العام الواحد سأم منكم صحيح يا صغيري؟ |
İnsanların çoğu sokaklarda işlenen suçlardan artık bıktı. | Open Subtitles | سئم معظم الناس وأعياهم الإشمئزاز من كثرة الجرائم في الشوارع. |
Isadora Duncan -- (Müzik) -- San Francisco'daki çılgın, uzun bacaklı kadın bu ülkeden bıktı ve gitmek istedi. | TED | إيزادورا دنكان (موسيقى) امرأة مجنونة طويلة الساقين من سان فرانسيسكو، سأمت من هذا البلد، وأرادت الخروج منه. |
Tanrı bıktı. | Open Subtitles | هو انتهى منها |
Data artık düşmekten bıktı! Data iskeletlerden de bıktı! | Open Subtitles | ديتا لقد مل من سقوط وديتا مل من الهياكل العظمية |
Ben Gaby'yle konuşabilirim ama dinlemekten bıktı. | Open Subtitles | حسنا يمكنني التحدث الى غابي ولكنها ملت من الاستماع |
Asılsız suçlamalarınızdan bıktı. | Open Subtitles | تعب ك الإتّهامات العارية عن الصحة. |
Jacques, babasının kılıbıklıklarından bıktı. | Open Subtitles | جاك تعب من سيطرت أمه على والده |
Jacques, babasının kılıbıklıklarından bıktı. | Open Subtitles | جاك تعب من سيطرت أمه على والده |
İnsanlar domuz eti yemekten bıktı. | Open Subtitles | لقد خمنت أن الناس تعبت من لحم الخنزير. |
Soruşturmalarınızdan mı bıktı? | Open Subtitles | هل تعبت من تغيبك في التحقيقات؟ |
Bu faizi olsun. Nicky seni beklemekten bıktı artık. | Open Subtitles | أعتبر هذا فائدة "نيكى" سأم من أنتظار أمواله |
Kocam senin bu büyülerine tükürmekten bıktı. | Open Subtitles | زوجي سأم من البصاق |
Hayranlar, daha sarhoş olamadan biten boks maçlarından bıktı artık. | Open Subtitles | لقد سئم المشجعون من المباريات التي تنتهي، قبل حتى أن يثملوا. |
Biliyorsunuz, Fransız halkı konuşmalardan bıktı. | Open Subtitles | كما تعلم، الشعب الفرنسي قد سئم من الخُطب |
Şu minik, çirkin suratlarınızı görmekten bıktı. | Open Subtitles | سأمت من النظر إلى وجوهكم |
Tanrı bıktı. | Open Subtitles | هو انتهى منها |
Ama yalnızca üç gün sonra okyanus kutlamalardan bıktı. | Open Subtitles | ولكن بعد ثلاث أيام مل المحيط من الامواج الهادئة |
Sally senin dramlarından bıktı. | Open Subtitles | سالي ملت من الدراما الحاصة بك |
Hizmetçi kız tarla zencileriyle birlikte... - ...pislik içinde olmaktan bıktı galiba. | Open Subtitles | يبدو أن فتاة المنزل ملّت أخيرا من تلوّثها لوجودها معنا نحن الزنوج عمال الحقول |
Ayrıca, hayranlarım beni gezegendeki her türlü yırtıcı hayvanla boğuşurken görmekten artık bıktı. | Open Subtitles | بالاضافه,جميع معجبيني ملوا من رؤيتي افاتل جميع مفتريسي هذا الكوكب |
Bana sorarsanız, Hector bence şu anki hatunundan bıktı, biraz değişiklik istedi. | Open Subtitles | (مي لي) إن سألتني، فـ(هيكتور) ضجر من تلك الفتاة، وأراد بعض التغيير |
İnsanlar hayatlarını nasıl yaşayacaklarının söylenmesinden bıktı. | Open Subtitles | أن الشعب قد سئموا من تلقينهم كيف يعيشوا حياتهم |