Telesekreterine de zavallı bir özür mesajı bırakacak değilim. | Open Subtitles | أعنى ، أننى لن أترك له رسالة اعتذار مثيرة للشفقة على ماكينة الرد الآلى خاصته |
Ayrıntıları tolare edebiliriz. Merkezi yardıma muhtaç varlıklarla bırakacak değilim. | Open Subtitles | أنـا لن أترك ورائي بيت مليئ بالمخلوقات عديمة الفائدة |
Bir çanta dolusu parayı orada bırakacak değilim, tamam mı? | Open Subtitles | لن أترك حقيبة مليئة بالنقود هناك في الخارج، أتفهمينني؟ |
Birkaç yabancıyla konuşmak için onu evde tek bırakacak değilim. | Open Subtitles | لن أتركه في المنزل لوحده حتى آتي للتحدّث مع مجموعة من الغرباء |
Onu Rosalyn'le bırakacak değilim. Kadın dengesiz! Seni kullanıyor. | Open Subtitles | ـ لن أتركه مع (روزلين)، إنها طائشة ـ إنها تتلاعب بك |
- Ben de bırakacak değilim. | Open Subtitles | - حسنا , و أنا أيضا لن أتركه |
Bu yürüyen ucubeye ne Alais'i ne de Akitanya'yı bırakacak değilim! | Open Subtitles | "لن أترك "أليس" أو "الأكوتين لتلك البثرة المتنقلة |
Birini daha burada bırakacak değilim. | Open Subtitles | انا لن أترك أحداً خلفي مرة أخرى |