Takımı çocuklarıma bırakacaktım ama onlar beyzboldan hoşlanmıyorlar bile. Her şey değişti Billy. | Open Subtitles | أنا كنت سأترك الفريق لأطفالي لكنهم لا يحبون حتى البايسبول |
Tamamen oyunu bırakacaktım, ama düşündüm ki "Chicago o kadar kötü değil" | Open Subtitles | لقد كنت سأترك هذه اللعبه كلياً ولكننى اعتقدت ان شيكاجو ليست سيئه جدا |
- Listedeki numarayı aradım S. McGreevy için şöyle bir sesli mesaj bırakacaktım... | Open Subtitles | أنا مشغول الآن لقد أتصلت للتو بالرقم المدرج بالأس ماكغريفي لأنني كنت سأترك رسالة صوتيه قاسية |
Çiçeği verandada bırakacaktım, ama havaya güvenemedim. | Open Subtitles | كنتُ سأتركها في الرواق و لكنني لمْ أكُ متأكّداً من حالة الطقس |
Bunları kapına bırakacaktım. Sonra arabanı gördüm. | Open Subtitles | كنت سأتركها على بابك لكنني رأيت سيارتك |
Onlara para bırakacaktım ama biraz eksiğim vardı ben de yanımda hamile bir kadın getirirsem yumuşayacaklarını düşündüm. | Open Subtitles | كنتُ أوصل لهم بعض المال، لكنّي كنتُ غير مُركّز قليلاً، وظننتُ أنّهم لن يفعلوا شيئاً لو جلبتُ سيّدة حامل. |
Ben tam çocukları okula bırakacaktım. | Open Subtitles | -كنت على وشك أن أوصل الأولاد إلى المدرسة |
Çimlerinizi biçtirmek isterseniz, diye numaramı bırakacaktım. | Open Subtitles | أتيت لأترك رقم هاتفي في حال ما إحتجتِ لقص الأعشاب |
Uçakta olacağını düşünmüştüm. Mesaj bırakacaktım. | Open Subtitles | ظننتك على متن الطائرة كنت سأترك رسالة |
Suçsuz olduğunu bilmeleri için... bir not bırakacaktım. | Open Subtitles | كنت سأترك رسالة لكي يعرفوا أن لا ذنب لك |
Kiliseye gidebilmek için Hannah'ı sana bırakacaktım ama sen bu haldeyken gidemem. | Open Subtitles | كنت سأترك معك (هانا) لأذهب إلى الكنيسة ولكن ليس وأنت بهذه الحالة. |
Yo, yo sağolun. Sadece buraya bırakacaktım. | Open Subtitles | لا, لا شكراً لك سأترك الحقيبة هنا |
Sakıncası yoksa dışarıdayken elbiselerimi buraya bırakacaktım. | Open Subtitles | سأترك ملابسي هنا ريثما نبحث إذا وافقت. |
Mesaj bırakacaktım. | Open Subtitles | أنا فقط كنت سأترك رسالة. |
Ben sadece mesaj bırakacaktım. | Open Subtitles | لقد كنت سأترك رسالةً لك |
Tosha'dan sonra, onları kendi haline bırakacaktım. | Open Subtitles | بعد الذي حصل لـ (توشا) ، كنت سأترك أولئك الأشخاص وشأنهم |
Az sonra bırakacaktım. | Open Subtitles | كنت سأتركها في نهاية المطاف |
Yastığının üzerine bırakacaktım. | Open Subtitles | كنت سأتركها على وسادتكِ |
Kusura bakma. Bunu daha önce bırakacaktım. | Open Subtitles | آسفة ، عنيت أن أوصل هذا مبكراً |
Liotta için Sony'ye bir şey bırakacaktım. | Open Subtitles | لقد نسيت، يتوجب عليّ أن أوصل هذا الشيء إلى "سوني" لأجل (ليوتا). |
Mesaj bırakacaktım. | Open Subtitles | أنا أتصل لأترك لك رسالة |