Sonra da açlıktan ölmemek için birazını bize bırakmalarını isteyelim. | Open Subtitles | فقط دعنا نرجوهم أن يتركوا لنا شيئاً منة حتي لا نتضور جوعاً |
Topçulara bize bir koridor bırakmalarını söylemeyi unutma. | Open Subtitles | فقط تاكد من ان تخبر المدفعيين. ان يتركوا ممرا لنا |
Neden şu heriflerden silahlarını yere bırakmalarını istemiyorsun, ha? | Open Subtitles | لماذا لا توضح لهؤلاء الناس السبب في ان يلقوا بأسلحتهم |
Neden şu heriflerden silahlarını yere bırakmalarını istemiyorsun, ha? | Open Subtitles | لماذا لا توضح لهؤلاء الناس السبب في ان يلقوا بأسلحتهم |
İlk olarak, onlara benim ölümümden suçluluk duymayı bırakmalarını söyle. | Open Subtitles | أولاً, تسطيعين أن تقولي لهم أن يتوقفوا عن لوم أنفسهم لموتي |
- Hiçbir şey. Onlara beni yalnız bırakmalarını söyle. - Hayır! | Open Subtitles | لا شيء ، قولي لهم أن يتركوني لوحدي - كلا - |
Bu limuzinci heriflerle görüşüp-- bir süre seni yalnız bırakmalarını söylücem. | Open Subtitles | سأخبرك شيئاً، سأقابل هؤلاء رجال الليموزين وأخبرهم أن يتركونك وشأنك |
onlardan buldukları herşeyi ve cesetleri yerinde bırakmalarını istedim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أن يتركوا الجثث وكل شيء بنفس الوضع الذي وجدت عليه |
Lütfen onlara ailemi rahat bırakmalarını söyle. | Open Subtitles | لذا من فضلك، أطلب منهم أن يتركوا عائلتي و شأنها. |
Yapılanı göbek deliğinden girerek yapabilirlermiş fakat ağabeyim onlara iz bırakmalarını söylemiş. | Open Subtitles | كان في إمكانهم فعل ما فعلوه بي باستخدام المنظار ولكن أخي أمرهم أن يتركوا ندبة |
Pekala, dünyadaki herkesi arayacağız ve onlara ağaçları rahat bırakmalarını söyleyeceğiz. | Open Subtitles | حسناً، سوف نقوم بالإتصال بكل من على كوكب الأرض و سوف نخبرهم بأن يتركوا الأشجار لحالها |
Tabancalarını burada bırakmalarını söyle. | Open Subtitles | أخبرهم بأن يتركوا مسدساتهم معى |
Ben bırakmalarını söyledim. | Open Subtitles | قلت هم بإن يتركوا الشريط. |
Adamlarına silahlarını bırakmalarını söyle, yoksa ölürsün. | Open Subtitles | أخبر رجالك أن يلقوا أسلحتهم وإلا ستموت. |
Adamlarına silahlarını bırakmalarını söyle, yoksa ölürsün. Hemen! | Open Subtitles | أخبر رجالك أن يلقوا أسلحتهم وإلا ستموت |
O şerefsizlere suyumu çalmayı bırakmalarını söyledim. İçlerinden biri bana tabanca çekti. | Open Subtitles | قلتُ لأولئك الحُقراء أن يتوقفوا عن سرقة مائي، وقام أحدهم بسحب مُسدّس دوّار. |
Ama orta glirli ülkeler -- bu öğrencilerime "gelişmekte olan ülkeler" kavramını kullanmayı bırakmalarını söylediğim yer. | TED | اما البلدان ذات الدخل المتوسط فاني اقترح دائما على طلابي ان يتوقفوا عن وصفهم ب"العالم النامي" |
Onlara bu işi bırakmalarını söyleyin. | Open Subtitles | قل لهم أن يتوقفوا |
Beni bırakmalarını söylemeni istiyorum senden! | Open Subtitles | أتوسل إليك أن تخبرهم أن يتركوني أذهب. |
Onlara beni bırakmalarını söyleyin, her şeyi kendim yapacağım. | Open Subtitles | قل لهم أن يتركوني وسأفعل كل شيء بنفسي |
Bu limuzinci heriflerle görüşüp-- bir süre seni yalnız bırakmalarını söylücem. | Open Subtitles | سأخبرك شيئاً، سأقابل هؤلاء رجال الليموزين وأخبرهم أن يتركونك وشأنك |
Herkese o arabanın Tony Soprano'nun olduğunu ve tek parça hâlinde bırakmalarını söylüyor musun? | Open Subtitles | أأخبرت الجميع أن هذه السيارة لـ (طوني سوبرانو) و يتركوها قطعة واحدة ؟ |