Yüce İsa, lütfen bu adamın ben kendimi kaptırmadan önce beni bırakmasını sağla. | Open Subtitles | عزيزي السيد المسيح رجاءً دع هذا الرجل يتركني أذهب قبل أن أفقد عقلي |
Ve sert bir dilde yazılmış bir notla ona beni rahat bırakmasını söyleyeceğim. | Open Subtitles | وسأخبره بأن يتركني وشأني في رسالة قوية العبارات |
Şimdi onu arayıp kızı bırakmasını söyleyeceksin! | Open Subtitles | ست ساعات من الآن إتّصل به الآن، وأخبره أن يتركها |
Verdiği tepkinin şekline bakarak, karısıyla konuştuğunu, ona nazik olmasını ve kızları rahat bırakmasını söylediğini çıkarabiliriz. | Open Subtitles | والذى تظاهر كأنه من زوجته تطلب منه ان يكون كريما و ان يدع الفتاتين تمران من ارضه |
Onu müzede bırakmasını söyle, bıraksın onu yoksa neticesine katlanır. | Open Subtitles | قولي له أن يتركه لي في المستند , دعيه أو ستواجهين عواقب |
Ayrıca, kendimi sorumlu hissediyorum çünkü işini bırakmasını ona ben söyledim. | Open Subtitles | كما أنني أشعر بالمسئولية نحوها لأننا طلبت منها أن تستقيل من عملها |
Bu çukur da hayvanların onu rahat bırakmasını sağlayacak kadar derin. | Open Subtitles | وهذه الحفره عميقة بما يكفي .و الحيوانات سوف تتركه وشأنه |
Bu gorile beni bırakmasını söyler misiniz? | Open Subtitles | هلّا أخبرت هذا الغوريلا أن يتركني أذهب ؟ |
Beni rahat bırakmasını nasıl sağlayabilirim? Suçluluk duygusu değil. Objeler değil. | Open Subtitles | لمً لا استطيع أن ادعه يتركني وشاني إنه ليس تأنيب الضمير وليس بمصنوعة |
Çok heyecanlanma. Peşimi bırakmasını söyledim. | Open Subtitles | لا تفرحي هكذا لقد طلبت منه أن يتركني لحالي |
Ona artık bu işin bittiğini anlamasını ve artık peşini bırakmasını istiyordu. | Open Subtitles | أرادت إعلامه فقط بانتهاء علاقتهما، وأن يتركها وشأنها. |
Yine yanlış anlayıp onu tamamen bırakmasını umuyordum. | Open Subtitles | أتمنى أن يسيء الفهم مجدداً أتمنى أن يتركها هذه المرة |
İhtiyacın olan, adı Shakey olan bir barmene sert bir likör siparişi vermek ve ona şişeyi masada bırakmasını söylemek. | Open Subtitles | من ساقي أسمه شيكي و أخبريه أن يدع القنينة معك |
Patronuna annemi on dakikalığına yalnız bırakmasını söler misin? | Open Subtitles | هل يمكنكَ أنْ تقول لرئيسكَ أنْ يدع والدتي و شأنها لعشرة دقائق فحسب ؟ |
Seni kandırmıyorum. Adamına herifi serbest bırakmasını söyledim. | Open Subtitles | أنظر ، لا أخدعك يا رجل أخبرت رجلي أن يتركه |
Ona işini bırakmasını ve yeteneklerini tüm dünyayla paylaşmasını söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أن تستقيل من عملها وتشارك العالم بموهبتها |
Daha demin Julia'ya köpeği rahat bırakmasını söyledim. | Open Subtitles | (لقد أقنعت (جوليا مؤخراً ان تتركه و شأنه |
Ona, aptallık yapmayı bırakmasını söyle. | Open Subtitles | لم لاتقول لها أن تكف عن السخافة |
Geri dönüp ona beni rahat bırakmasını söyle yoksa beni bir daha gördüğünde, parmağım tetikte silahımı kafasına dayamış olacağım. | Open Subtitles | لذا عودي إليه واخبريه أن يدعني وشأني وإلا المرة القادمة التي سيراني بها، سأصوب بندقية نحو رأسه وأصبعي على الزناد |
- Paul açtı telefonu. Ona, ihtiyar annemi rahat bırakmasını söyledim. | Open Subtitles | قلتُ له أن يغرب وأن يكف عن مضايقة أمي العجوز |
O adamı ölmeye bırakmasını mı isterdin? | Open Subtitles | هل تريده فقط ان يترك الرجل يموت؟ |
Ona silahı bırakmasını söyle. | Open Subtitles | أخبره أن يخفض المسدس |
Evet, ve seni bana bırakmasını söylemeyi de hatırlayacağım. | Open Subtitles | نعم ساتذكر ان اطلب منه ان يتركك لي |
Kanımızı içiyorlar. Bill'e doymadan bırakmasını söyle ne diyecek bakalım? | Open Subtitles | إنهم يشربون دمائنا إن (بيل) لن يترككِ أبداً |
Prens Kraldan tüm adamları serbest bırakmasını istemiş. | Open Subtitles | طلب الأمير من والده أن يطلق سراح أولئك الرجال |