Beni yalnız bırakmazsın, değil mi? Üzgünüm ama yarın çalışmak zorundayım. Kariyerimin ilk büyük çekimi olacak. | Open Subtitles | ـ ولكن رجاء أطلب لي الأن سيارة أجرة ـ هيا، من فضلك لا تتركيني هنا وحدي؟ |
Tabii ki bırakmazsın. İstediğin bu. | Open Subtitles | ... بالطبع لن تتركيني ، فهذا هو |
- Sen beni asla rahat bırakmazsın. | Open Subtitles | لن تتركيني أبداً |
Ve kocanın çekmecesindeki en sevdiğin çantanda da bırakmazsın. | Open Subtitles | ولا تتركها لزوجها ولكن فى حقيبتها المفضلة |
Ve kocanın çekmecesindeki en sevdiğin çantanda da bırakmazsın. | Open Subtitles | ولا تتركها لزوجها ولكن فى حقيبتها المفضلة |
Bir kere ısırdın mı, bir daha bırakmazsın. | Open Subtitles | مجرد أن تمسك بها, لا تتركها أبداً |
Sen beni asla bir başıma bırakmazsın. Sen beni asla bir başıma bırakmazsın. | Open Subtitles | "ولن تتركيني أقف وحيداً" |
Sen beni asla bir başıma bırakmazsın. Sen beni asla bir başıma bırakmazsın. | Open Subtitles | "ولن تتركيني أقف وحيداً" |
Sen beni asla bir başıma bırakmazsın. Sen beni asla bir başıma bırakmazsın. | Open Subtitles | "ولن تتركيني أقف وحيداً" |
Sen beni asla bir başıma bırakmazsın. | Open Subtitles | "ولن تتركيني أقف وحيداً" |
Sadece takılmak için onu Yunanistan'da tek başına bırakmazsın. | Open Subtitles | و أنت لن تتركها بـ"اليونان" وحدها لتتسكع و حسب |