"bıraktıkları" - Traduction Turc en Arabe

    • تركوه
        
    • تركوها
        
    • تركوهم
        
    • تركونا
        
    • تركوني
        
    Yani ölüme bıraktıkları tek kişi sensin, öyle mi? Open Subtitles إذا أنت الرجل الذى تركوه ليموت, أليس كذك؟
    Bu defa, ufak tefek şeylerle yetinmeyeceğiz Mekke' de bıraktıkları ne varsa el koyacağız. Open Subtitles هذه المرة لن يكون هناك أى أسف سوف نأخذ كل شىء له قيمة تركوه فى مكة
    Tarihin en parlak zekalı gruplarından biriyiz çünkü arkalarında, bulmamız için bıraktıkları şeyi buldun ve anlamını çözdün. Open Subtitles نحن بصحبة بعض أذكى العقول في التاريخ، لأنك وجدت ما تركوه لنا لنجده وفهمت معناه.
    Hepsi zor bir iş gününün ardından, geride bıraktıkları ailelerine geri dönerdi. Open Subtitles أنهم لا يمكن أن يعودوا للمنزل بعد عناء يوم للعائلة التي تركوها
    Toplantı katılımcıları, masalarında yarım bıraktıkları işe ne zaman devam edebileceklerini bilmemektedirler. TED حاضرو الإجتماع لا يعلمون متى سيرجعون إلى المهمة التي تركوها خلفهم في المكتب.
    Olsaydı bile bıraktıkları insanların çoğunun telefonları yoktu. TED وحتى لو توفرت وقتها، فإن العديد مِمن تركوهم خلفهم لم يكن لديهم حتى هواتف.
    Tam olmamız gereken yerdeyiz. Yani bizi bıraktıkları yerde. Open Subtitles نحن في المكان الذي يجب ان نكون فيه حيث تركونا
    Beni öldü diye bıraktıkları zaman onların yüzlerini görüyordum. Open Subtitles حتى لما تركوني كالميت انا كنت ارى وجوههم
    Tarihin en parlak zekalı gruplarından biriyiz çünkü arkalarında, bulmamız için bıraktıkları şeyi buldun ve anlamını çözdün. Open Subtitles نحن في شركة لبعض أعظم العقول على مدى التاريخ بسبب أنك وجدت ما تركوه لنا لنجده وفهم المعنى منه
    Dışarı çıktıklarında, bıraktıkları dünyadan çok daha farklı bir dünya bulurlardı. Open Subtitles عندما يخرجون سيجدون عالماً مختلفاً تماماً عن العالم الذى تركوه
    Eski insanların bize bıraktıkları eserlerden etkilenmemek imkansız. Open Subtitles أنا مفتون ما بالمجتماعات وما تركوه خلفهم لكن كما تعلم هذا خطر جداً
    Onlara geride bıraktıkları şeyleri hatırlatıyorsunuz. Open Subtitles أنتم تذكرونهم بما تركوه ورائهم, و أكثر ذلك كان مؤلماً
    Çünkü bu aynı dünya değil, 10 sene önce bıraktıkları gibi. Open Subtitles لكن ليس لنفس العالم الذي تركوه
    bıraktıkları boşluğu, o boşluğu dolduran tüm acıları. Open Subtitles الفراغ الذي تركوه كل الألم الذي ملأه
    Geride bıraktıkları şeylere inanamayacaksınız. Open Subtitles لن تصدقوا ما الذي تركوه وراءهم
    Onları, geride bıraktıkları güneyli hayatı konusunda, bir kitapla tanıştırmış. TED لقد قدمت لهم كتاباً عن حياة الجنوب التي كانوا قد تركوها خلفهم.
    Ve herşeyden önce bana bıraktıkları takım 3 yıllık olanı. Open Subtitles نعم البدلة الوحيدة التى تركوها لى عمرها 3سنوات.
    Geriye bıraktıkları çok az şey içinde, Of the few things they left behind, çakmaktaşı araçları gibi pratik öğeler daha kolay okunabilirler. Open Subtitles من الأشياء القليلة التي تركوها ورائهم العناصر الفعلية مثل أدوات الصوان يمكن أن تكون أكثر سهولة في القراءة
    - Hadi telefonumu açıp bu gece bıraktıkları 39 mesajı dinleyelim. Open Subtitles لكي نسمع الـ 39 رسالة اللتي تركوها الليله
    Çünkü kuşlar geride bıraktıkları bir şey için eve geri uçuyorlar. Open Subtitles لأن الطيور تطير للمنزل من أجل الطيور التى تركوها خَلفَهُم.
    Arkalarında bıraktıkları arkadaşlarını korumak için yalan söyleme konusunda anlaştılar. Open Subtitles لحماية الأشخاص الذين تركوهم إتفق الناجون على الكذب
    Gemide bıraktıkları muhafızlara ne oldu? Open Subtitles ما الذي حدث للحراس الذين تركوهم على متن السفينة ؟
    Bizi bıraktıkları için şanslıyız. Nerede olduğumuzu öğrenelim. Open Subtitles نحن محظوظون لأنهم تركونا و شأننا لنعرف فقط أين نحن الآن
    Beni yalnız bıraktıkları an yüzme havuzunun içine sürdüm. Open Subtitles في المرة التي تليها تركوني وحدي أقودها داخل المسبح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus