Ne bekliyordunuz ki? Çocuklarınızı profesyonellere bıraktınız. | Open Subtitles | ماذا تتوقعن لقد تركتم أولادكم بين أيدي محترفين |
Ülkeyi terkedeceğiniz gece ofisimize bir mesaj bıraktınız. | Open Subtitles | الليلة التي كنتِ تغادرين فيها البلاد ، تركتِ رسالة لمكتبنا |
Neden onu pis işler çevirdiğini bildiğiniz bir adamla yalnız bıraktınız? | Open Subtitles | لماذا تركتها وحدها بدون تدخل مع رجل أنت تعلم بأنه قذر؟ |
Neden toplantılarınıza gitmeyi bıraktınız? | Open Subtitles | لم توقفت عن الذهاب الى اجتماعات المدمنين؟ |
Geçen sene şehirden ayrıldığınızda, arkanızda büyük bir karmaşa bıraktınız. | Open Subtitles | عندما رحلتما العام الماضي تركتما فوضى كبيرة |
Yalancı, bıraktınız orada! Adamı bırakıp geldiniz. | Open Subtitles | ايها الكاذب، لقد تركتموه هناك. |
Richard'ı çocukken bıraktınız. | Open Subtitles | لقد تركتي ريتشارد عندما كان صغيراً |
Bakın, onun iyi bir baba olmadığını biliyorum, ama sizde onu yalnız bıraktınız. | Open Subtitles | انظروا، أعلم أنه كان أبًا سيئًا. ولكنكم تخليتم عنه. |
Geçen yıl muslukları açık bıraktınız, bütün yurdu boşaltmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | لقد تركتم الحنفيات تجري في السنة الماضية و كان علينا أن نخلي السكن بأكمله |
Ama kesin olan bir şey var siz ikiniz arkadanızda ekmek kırıntılarından güzel bir iz bıraktınız. | Open Subtitles | شيء واحد حقًا لقد تركتم أثر من فتات الخبز خلفكما |
Ama düşünün bir, hayatınızda bir zamanlar her biriniz inançlı insanlardınız ama bir süre sonra o benliğinizi geride bıraktınız. | Open Subtitles | لكنْ فكّروا بذلك في مرحلة ما مِنْ حياتكم كلّ فرد منكم كان مؤمناً وفي مرحلة ما تركتم ذلك الجزء خلف ظهوركم |
Yine de dün gece evin her yerini açıkta bıraktınız. | Open Subtitles | لقد تركتِ هذا المكان مفتوحاً الليلة الماضية |
Kapıyı açık mı bıraktınız? | Open Subtitles | هل تركتِ ذلك الباب من غير إقفال؟ |
- Birden yutması zor oldu. - Bu durumda onu bıraktınız tabii. | Open Subtitles | من الصعب تصديق ذلك نظراً لحقيقة أنك تركتها للتو |
Bana haber olarak ne bıraktınız? | Open Subtitles | مرحبا , اى نوع من الاخبار تركتها لى هناك؟ |
Neden dava üzerinde çalışmayı bıraktınız? | Open Subtitles | لماذا توقفت عن العمل في القضية؟ |
Ama inanın, bende gerekli izlenimi bıraktınız. | Open Subtitles | لكن صدقاني، بالتأكيد تركتما إنطباع لدي. |
Yani çocuklar onu orada öylece bıraktınız mı? | Open Subtitles | إذن أنتم تركتموه فى الخارج فحسب؟ |
Ve bu esnada süngeri bıraktınız. | Open Subtitles | وعندها تركتي الممسحة. |
Bütün o insanları orada kapana kısılmış halde mi bıraktınız? | Open Subtitles | تخليتم عن كل هؤلاء الناس هناك ؟ |
Sen ve Roman ailemin bağış gecesinde beni bilinçsiz olarak evin önüne bıraktınız. | Open Subtitles | أنت و(رومان) تركتماني فاقداً للوعي بجانب العُشب في ليلة حفل التبرع الخاص بوالداي |
Benim için iyi birer oyun arkadaşı oldular. İkiniz de beni tek başıma bıraktınız. | Open Subtitles | كان فقط شيئا لطيفا للعب معه كلاكما تركتموني لوحدي |
Kuzeyin bu kadar uzak tarafına gelmeyi bıraktınız sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنكم توقفتم عن الذهاب لهذا المدى شمالاً. |
Birbirinizle görüşmeyi bıraktınız sanıyordum. | Open Subtitles | اعاقدت أنكما توقفتما عن الإلتقاء ببعضكما |
Seni alçak, mezarlığı taşıdınız ama cesetleri bıraktınız, değil mi? | Open Subtitles | أيها الوغد، أنت حرّكتَ المقبرةَ لَكنَّك تَركتَ الجثث، أليس كذلك؟ |
Sonra yatak odasına dönüp cesedi yerde bıraktınız. | Open Subtitles | حينها عدت إلى غرفتك تاركا الرجل الميت على الأرضية |
Beni ilgilendirmez, ama görevinizi neden bıraktınız? | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا ليس من شأني, لكن لماذا استقلت من الخدمة؟ |