"bağışlar" - Traduction Turc en Arabe

    • التبرعات
        
    • تبرعات
        
    • سيغفر
        
    • تغفر
        
    • تبرع
        
    • سيسامحنا
        
    • تسامحُني
        
    • تعفو
        
    • تبرعاتنا
        
    • المنح
        
    • التبرع
        
    • مساهمات
        
    • مساهمة
        
    • للعطاء
        
    • سامحتني
        
    Mayo Clinic'te, araştırmalarımızı destekleyen hibeler ve cömert bağışlar sayesinde hastalar için gerçekten fark yaratacak ekipmanlarımız var. TED و هنا في عيادة مايو نحن لدينا الأدوات التي تمكننا من إحداث فرق للمرضى بفضل التبرعات الكبيرة والمنح لتمويل أبحاثنا
    Bilirsiniz, vakit nakittir derler ve ben çok büyük bağışlar yaparım. Open Subtitles وأنت تعلم هم يقولون ان الوقت هو المال ولقد عرفت بعمل بعض التبرعات الكبيرة جدا
    Bunlar yardım derneklerini paravan olarak kullanarak radikal gruplara yapılan bağışlar. Open Subtitles كل هذه تبرعات لجمعيات خيرية مفترضة والتى هى واجهات لجماعات إرهابية
    Ama problem ise, teknisyenler ve yedek parça olmadan bu tip bağışlar çok çabuk bir şekilde hurdaya çıkmaktadır. TED المشكلة هي، بدون تقنيين، بدون قطع غيار ، تبرعات كهذه تتحول إلى خردة.
    Başkalarının karılarıyla yatmamı bağışlar mi? Peki ya kızlarıyla da yatmış olmamı? Open Subtitles هل سيغفر لي أنني ضاجعتت زوجات و بنات رجال آخرين
    Bir anneoğlunu hep bağışlar benım oglum benım bebeğimdirr! Open Subtitles الأم تغفر لأعداءها أيضاً لكنك ابني يا عزيزي
    Clark, ne zaman yozlaşmış bazı iş adamlarına saldırsa, ertesi gün bazı hayır kurumlarına isimsiz bağışlar yapıldığı görülüyor. Open Subtitles كلارك, كل مرة كان يضرب بعض التجار الفسادين و تبرع مجهول لاعمال الصدقة يظهر بشكل غامض فى اليوم التالى
    Öyleyse, yaptığımız çalışma sonucu elde ettiğimiz bağışlar, Open Subtitles حسنا التبرعات التي حصلنا عليها للمشروع هي عدة لوحات
    bağışlar, öyle bir noktaya kadar gerilemiş ki araştırma, pediatri, onkoloji ve MRI'da giderlerin gerisinde kalmışsınız. Open Subtitles التبرعات انخفضت و وصلت للنقطة خلف المنحنى بعيداً في أبحاث القلبية و قسم الأطفال
    Güç sahibi olan gruplardan da cömertçe bağışlar aldı. Open Subtitles جميع القوى السياسية الهامة تتلقى منها كمية كبيرة من التبرعات
    Ama sizin sektörün yazdığı lobicilik çekleri yazılamaz veya sizin sektörün yaptığı siyasal bağışlar yapılamaz. Open Subtitles و لكنه ليس بالضرورة يستطيع أن يكتب مثل هذه الشيكات التى تكتبها صناعتك أو أن يتورط فى مستوى التبرعات السياسية
    Bu sene, doğum sahnesinde toplanacak bütün bağışlar organ tedavisi için kullanılacak. Open Subtitles هذه السنة سنستخدم جميع التبرعات التي تم جمعها من مشهد ميلاد المسيح لأصلاح البيانو.
    Hikaye yayınlandığında, isimsiz bağışlar yağmaya başladı. TED عندما تم نشر القصة، تدفقت تبرعات بلا دعوة.
    Her üçüne de çok büyük miktarlarda bağışlar yapılmış. Open Subtitles الاسبوع هذا مذهلة ارباح عن اعلنوا مجهولين من كبيرة تبرعات الى تعزى
    Goodwill'e oldukça pahalı bağışlar. Open Subtitles تبرعات غالية الثمن إلى جمعية النوايا الحسنة.
    "Başkalarının suçlarını bağışlarsanız... göksel Babanız da sizin suçlarınızı bağışlar." Open Subtitles "إذا غفرت للرجال ذبوبهم" " أبوك الذي في السماوات سيغفر لك أيضا"
    Belki kızımda beni bağışlar. Open Subtitles وربما بعدها يمكن ان تغفر لي ابنتي
    Su baskınına yardımcı olabilecek bağışlar kabul ediyor musunuz? Open Subtitles هل يمكنك الاستفادة من تبرع في اصلاح ضرر الفيضان هذا ؟
    Sence Tanrı yaptıklarımız için bizi bağışlar mı? Open Subtitles أتظنّ أن الربّ سيسامحنا على ما اقترفناه؟
    Sence Helen kim olduğumu bilse dediklerim için beni bağışlar mıydı? Open Subtitles أتعتقد بأن (هيلين) عرفت من كنـُـت هل تسامحُني على ما قـُـلت؟
    Eğer tacınızı geri getirirsem Bay Yengeç'in hayatını bağışlar mısınız? Open Subtitles هل تعفو عن حياة السّيد كرابس اذا استطعت استعادة تاجك الملكى ؟
    Daimyojin'imizde, bağışlar iki misli-- Open Subtitles في دايميوجين , تبرعاتنا ستكون الضعف
    Bu bağışlar yalnızca daha az zengin olanların araştırma yapmasını sağlamıyordu, aynı zamanda, önceden belirlenmiş tek bir soruyu çözmeye çalışmaktansa, çizgilerin dışına çıkarak düşünmeye teşvik ediyordu. TED لم تكن هذه المنح تتيح للرجال الأقل ثراء فقط إجراء البحوت، ولكنها شجعت أيضا على التفكير الإبداعي، بدلا من محاولة حل سؤال واحد محدد مسبقا.
    Doğru zamanda yapılan bağışlar için teşekkür ederim. Open Subtitles و بفضل التبرع الذى قمت به فقد وافقت المدرسة العليا متكرمة
    Ayrıca bu bağışlar da küçük değil. Open Subtitles وليست مساهمات بسيطة
    Kar amacı gütmeyen siyasi bir derneğe isimsiz bağışlar. Open Subtitles مساهمة مجهولة لمنظمة غير ربحية ذات اهتمامات سياسية
    Paylaştığımız insanlığın değerinin artmasını sağlayacak bağışlar yapma imkânları oluşturmalıyız. TED علينا خلق فرص للعطاء تمكننا من تقدير إنسانيتنا المشتركة
    Çok ama çok özür dilerim. Lütfen beni bağışlar mısınız, Open Subtitles أنا آسف جداً هلا سامحتني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus