Güzel ve bağımlılık yapıcı olmalı, uyuyakalan kedi yavrusu videosu gibi. | Open Subtitles | يجب أن يكون رائعاً و مسبباًً للإدمان كذلك المقطع اللذي تنام فيه القطة الصغيره |
Bağımlılığı geniş anlamda anlayabiliyorsak hiçbir şeyin kendi başına bağımlılık yapıcı olmadığını görürüz. | Open Subtitles | المخدرات فإنك تستطيع التعامل مع الإدمان. والآن، إذا نظرنا للإدمان بإدراك أوسع |
Sigaranın eroinden daha fazla bağımlılık yapıcı olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين أنّ السجائر مسببة للإدمان أكثر من الهيروين؟ |
Bu bağımlılık yapıcı bir ağrı kesici. | Open Subtitles | هذا بالتاكيد ألم الادمان القاتل |
Biliyorum. bağımlılık yapıcı, değil mi? | Open Subtitles | اعرف انه يسبب الادمان , صحيح؟ |
Daha bağımlılık yapıcı, daha dengesiz. Kulüpteki bir kızı öldürdü. | Open Subtitles | نوع أشدّ إدمانيّةً واضطرابًا وقد قتل فتاة ارتادت الملهى |
Şu an sadece maço bir şekilde efeler gibi cesaret göstermekten değil ayrıca pankreas kanseri alanından da bahsediyorum, bunda bağımlılık yapıcı bir şey var ve benim için kutup geziler muhtemelen uyuşturucu bağımlısı olmaktan pek de farklı değil. | TED | أنا لا أعني فقط في مجال فتل العضلات الإدواردي، ولكن أيضاً في مجال سرطان البنكرياس، هنالك شيء يدعوك للإدمان على هذا، وفي قضيتي، أعتقد أن الاستكشافات القطبية لسيت بهذا البعد عن إدمان المخدرات. |
Yaklaşık 10 dakika içinde kan akışı beyine, endorfin de dahil olmak üzere dopamin ve diğer nörotransmiterlerin salgısını tetikleyerek, zevkli hisler oluşturup sigarayı oldukça bağımlılık yapıcı kılan nikotin denilen bir uyarıcı taşıyor. | TED | في غضون 10 ثوان، يحمل تيّار الدم منبّها اسمه النيكوتين إلى المُخ، مما يؤدي إلى إطلاق الدوبامين ونواقل عصبية أخرى من بينها الإندورفينات التي تصنع هذا الإحساس الممتع والذي يجعل التدخين مسببًا للإدمان. |
Yalnızsınız, depresyondasınız ve sınırlandırıldığınızı hissediyorsunuz. Bir de buna, küçük beyaz kağıt parçasına sarılmış olan, en güçlü nörostimulanlardan biri olan nikotini ekleyin. Yine bildiğiniz en güçlü bağımlılık yapıcı maddelerden birisini ekleyin. Artık kanser yapıcı bir ortamınız var. | TED | خذ الوحدة و اليأس و الشعور بالحبس، و أضف على ذلك، واحدًا من أكثر مسببات للهذيان فعالية، يدعى النيكوتين، ملفوفًا بورقة صغيرة بيضاء. وستضيف واحدًا من أقوى المواد المسببة للإدمان ممكن أن تعرفها، و ستحصل على بيئة مهيئة للسرطان. |
Ve onlar havalı ve ulaşılabilir ve bağımlılık yapıcı. | Open Subtitles | وهم رائعون ومتوفرون ومسببة للإدمان. |
bağımlılık yapıcı maddeler doğallarının yerini tutamaz. | Open Subtitles | المواد المسببة للإدمان{\pos(194,215)} ...ليست بديلاً عن بلسم الطبيعة الشافي{\pos(194,215)} |
Bu bağımlılık yapıcı. | Open Subtitles | انه الادمان, |