Sinema ekranlarında siyah insanların bağırması klişesinden nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره ذلك النمط أنّ جميع السود يصرخون أمام شاشات العرض |
Evet, o ve babamın beni Ed'le bırakıp hiç dönmemesi doğru ama ailemin içmesi veya bana bağırması değil. | Open Subtitles | تركني مع أيد ولم يعد ابداً لكن ليس الاشياء حول والدي يشربون و يصرخون علي |
Ve eğer dünden beri televizyonu açmışsa, bütün gördüğü büyüklerin kızgın bir şekilde annesi hakkında bağırması olmuştur. | Open Subtitles | وإذا قام بتشغيل التلفاز منذ الامس كل شيء شاهده هو ان البالغين يصرخون بخصوصها يريدون قتلها |
İnsanların birden fırlayıp "Sürpriz!" diye bağırması da "George Lucas Yönetmenin Kurgusu" kelimelerinden daha çok dehşete düşürüyor beni. | Open Subtitles | و مجرد التفكير في اشخاص يصرخون "مفاجاة" يملاني بدرامة اكتر من المشاهد المحذوفة من المخرج جورج لوكس |