Ki bunu da diplomatik bağlantılarından sağlıyor. | Open Subtitles | و التي يتحصل عليها من خلال علاقاته الدبلوماسية |
Babam parlementodaki bağlantılarından salgını öğrenmiş olmalı ki Stephens'ın beni eve yollamasını istemiş. | Open Subtitles | لابد وان علم أبي بشأن الأمر من خلال علاقاته في البرلمان وقام بإرسال ستيفنز لأسترجاعي |
Bu Asya bağlantılarından bazılarını takip ettim, ama şu an, bakmanı istediğim birşey var. | Open Subtitles | لقد تتبعت بعض هذه الصلات الأسيوية لكن حالياً يوجد شىء أريدكِ أن تريه |
Nadine, bir düşünsene. Roman Zazo, Sin Rostro'nun bağlantılarından biri, | Open Subtitles | (نادين)، فكري في الأمر، (رومان زازو) واحد من معارف (سين روسترو) |
Sin Rostro'nun bağlantılarından biri olabilir. | Open Subtitles | قد يكون أحد معارف (سين روسترو) |
Ya onun yer altındaki bağlantılarından birini keşfedersen? | Open Subtitles | ماذا ان اكتشفت أحد معارفه المخفيين؟ |
Ziva'nın bağlantılarından biri; | Open Subtitles | أحد معارف زيفا |