"başının dertte" - Traduction Turc en Arabe

    • في مشكلة
        
    • في ورطة
        
    • فى مشكلة
        
    • فى ورطة
        
    • بمأزق
        
    Ona adamın başının dertte olacağını söyledim, o tehlikedeydi, ve bak şimdi hastanede. Open Subtitles لقد أخبرتها أنه واقع في مشكلة وأنه في خطر وانظر الآن هو بالمشفى
    Babanın kapısına dikilip başının dertte olduğunu söyledin ve onun aklına gelen ilk şey benim hamile kaldığım oldu. Open Subtitles إذا تظهر عند باب والدك وتقول بأنك في مشكلة واول شيئ يظنه بأنني حامل
    Kuduriks'in başının dertte olmasıyla ilgili birşeyler... Open Subtitles انه شيء ما عن جسفورككس .. انه في مشكلة كبيرة
    başının dertte olduğunu düşündüğüm bir kadın gördüm ve hemen koştum. Open Subtitles ارى امرأة اظن انني اعرفها في ورطة في الغاية واقترب للانقضاض
    Demek istediğim, şirketimin başının dertte olduğu. Open Subtitles ما أقوله لك هنا هو أن شركتي في ورطة خطيرة
    Aslına bakarsan şu anda bir tanesinin başının dertte olduğunu hissediyorum. Open Subtitles فى الحقيقة، لدى إحساس بأن أحد منهم سيدخل فى مشكلة الآن
    Julie'nin isteğinin Martin'in kaynaklarının açıklanmasına yol açacağını fark ettiğin zaman başının dertte olduğunu anladın. Open Subtitles عندما عرفت أن طلب جولى سيتطلب بيان بممتلكات مارتن علمت أنك فى ورطة
    başının dertte olduğunu biliyordum. Herzaman böyle oluyor. Open Subtitles كنتُ أعلم أنّها بمأزق, لطالما كانت كذلك.
    Dairesini aradığımda oğlumun gene başının dertte olduğunu öğrendim. Open Subtitles لقد عرفت فقط أن إبني وقع في مشكلة مجدداً عندما إتصلتُ بشقته
    Çünkü ince buz hakkında konuşuyorsunuz ve bu birine başının dertte olduğunu söylemenin bir yolu. Open Subtitles لأنك كنتي تتكلمين عن طبقة الجليد الرقيقة وهذا مثل قول أن شخصاً ما في مشكلة
    Neden başının dertte olduğunu anlayabiliyorum. Open Subtitles يمكنني أن أفهم لما هو في مشكلة
    Hızlı aramadan "baba" nı aradım ve daha sonra sen babasına kızının başının dertte olduğunu söyledin. Open Subtitles وضغطت على زر الاتصال السريع الذي خزن به رقم والدها وثم اخبرت الرجل الذي رد علي بأن ابنته واقعة في مشكلة وان عليه المجيء واخذها
    Eve geldiğinde Henry'nin başının dertte olduğunu biliyor muydu? Open Subtitles - انه يحاول مساعدة هنري - هل يعرف هنري كان في مشكلة عندما ظهر في البيت
    Aradı, başının dertte olduğunu söyleyip telefonu kapattı. Open Subtitles لقد إتصل يقول أنه في مشكلة ثم أقفل الخط
    - başının dertte olabileceğini duydum. Open Subtitles لقد سمعت أنّك ربّما واقع في مشكلة فحسب.
    Babanın kapısına dikilip başının dertte olduğunu söyledin ve onun aklına gelen ilk şey benim hamile kaldığım oldu. Open Subtitles لتقف بباب أبيك وتقول إنك في ورطة وأول شيء يفترضه هو أنني حامل.
    O pipoyu ağzına yapıştırınca, başının dertte olduğunu biliyorum. Open Subtitles عندما تدخل هذا الأنبوب في فمك أعرف أنك في ورطة
    başının dertte olduğunu ve polise gidemeyeceğini söyledi. Open Subtitles قالت أنّها في ورطة ، وأنّها لا تستطيع الذهاب إلى الشرطة
    O adamın başının dertte olduğunu anlamıştım. Arabasındayken ona bakıyordum. Open Subtitles كنتُ أعرف أنّ ذلك الرجل واقع في ورطة فقد كنتُ أنظر إليه مباشرة في سيّارته
    başının dertte olduğunu düşündüğümüz için seni evimize aldık. Open Subtitles لقد فتحنا لكِ بيتنا لأننا ظننا أنك في ورطة.
    Babanın başının dertte olması nasıl bir his bilmiyorsun. Open Subtitles لا تعلم مدى شعورك بان يكون والدك فى مشكلة
    Bir insanın başının dertte olduğunu görünce yüzüp geldim. Open Subtitles أنا سبحت عندما رأيت هذا الرجل الزميل فى مشكلة
    Halkımdan birinin başının dertte olmasına dayanamam. Open Subtitles لا أتحمل رؤية واحدة من فتياتنا فى ورطة
    başının dertte olduğunu anlayabiliyorum. Open Subtitles ولكني أُخبرك بأنها بمأزق.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus