"başarısız olduk" - Traduction Turc en Arabe

• فشلنا
• أخفقنا
• وفشلنا
• لقد خذلناها

Ulus olarak başarısız olduk. Yahudilerle birlikte sosyal bir çevre oluşturmadık.
لقد فشلنا كأمة فى إيجاد بيئة معيشية واحدة تستوعب اليهود معنا

Yaratıcı bir şekilde, bu başarıyı iletmekte başarısız olduk.
وإبداعيًا، قد فشلنا في تواصل هذا النجاح حتى الآن.

İlk yıl tam anlamıyla başarısız olduk. zar zor 100 cesur ruhu işe aldık.
فشلنا بشكل مؤسف في السنة الأولى، بالكاد كسبنا مئة من الأنفس الشجاعة.

Her yere baktık ama başarısız olduk.
لقد بحثنا في كل مكان لكن أخفقنا

Pek çok farklı kimyasal denedik, ve tekrar tekrar başarısız olduk.
لقد جربنا العديد من الأدوات والمركبات الكيميائية وفشلنا وتكرر فشلنا عدد من المرات.

Fakat zaman zaman, şimdinin teknolojisinin geleceği değiştireceğini tahmin etmekte başarısız olduk.
ومرة تلو الأخرى، فشلنا أيضًا في تخمين أن تكنولوجيات الحاضر سوف تغير شكل المستقبل.

İmalat alanını yeniden yaratmakta başarısız olduk ve büyük teknolojik gelişmeler ondan uzakta gelişti.
لقد فشلنا بالتجديد في مساحة التصنيع والابتكارات التكنولوجية الكبيرة كانت بعيده عن ذلك

Sıtma, sarı humma ve ekvator frengisinde başarısız olduk.
لقد فشلنا أمام الملاريا، الحمى الصفراء ومرض اليوز.

Şu ana kadar zararı azaltma girişimlerimizde başarısız olduk...
حتى الآن فشلنا في محاولاتنا لتخفيض الطاقة

Kimyasal formüller tamamlanmış olmuyordu. Mühendislerim boşlukları doldurmaya çalışıp test ettiklerinde de hep başarısız olduk.
لذا عندما حاول مُهندسيّ ملء الفراغات واختبارها، فإننا فشلنا في كلّ مرة.

Ama bir suçu çözmüş olsak bile, suçluyu cezalandırmakta şimdiye dek başarısız olduk.
و بالرغم من أننا حللنا جريمةً فلقد فشلنا في معاقبة المجرم

başarısız olduk, çünkü kişisel kâr sağlamayı ve kendi çıkarlarımızı toplumun sağlığının önüne koyduk.
لفد فشلنا لأننا وضعنا الربح الخاص والمصالح الخاصة أمام الصحة العامة

Ama köprüler ve tren istasyonunda başarısız olduk.
ولكن فشلنا في اتخاذ محطة السكك الحديدية والجسور.

Fakat geçmişte yanıldığımız gibi fiziksel yapımıza yatırım yaparken, yollarımız, köprülerimiz ve demiryollarımıza, dijital yapımızdaki güvenliğimize yatırım yapmada başarısız olduk.
لكننا كما فشلنا في الماضي في الإستثمار في بنيتنا التحتية المادية الطرق والكباري والسكك الحديدية

Eğer burada olmaları gerçekten testin bir parçası ise, başarısız olduk...
إذا كان حضورهم ماهو إلا جزء من الأختبار فنحن فشلنا...

Denedik, elimizden geleni yaptık ve bir çift olma konusunda başarısız olduk, bunun anlamı...
, حاولنا , و فعلنا أفضل ما بوسعنا ليس لأننا فشلنا كثنائي . .

Onları eğitme konusunda hepimiz başarısız olduk.
وجميعنا فشلنا في الإشراف عليهم

Şey, korkarımki Mary ve ben, hindi bakmaya gittiğimizde yeteri kadar büyüğünü bulmakta başarısız olduk.
حسناً, أنا أخشى أنني أنا و"ماري" قد أخفقنا.. عندما لم نتمكن من إيجاد ديك رومي.. يكفي لإطعام الجميع.

Her birimiz başarısız olduk.
نحن أخفقنا بعضنا البعض

Yapabileceğimiz her şeyi yaptık ve başarısız olduk, O'Neill.
لقد فعلنا كل ما يمكننا فعله وفشلنا يا أونيل

Düpedüz başarısız olduk.
لقد خذلناها تماماً.