| Benim evime tekrar geri taşınamazsın, Buna başka bir çözüm bulacağız, kapatmalıyım. | Open Subtitles | لايمكنك العودة إلى البيت يتوجب علينا إيجاد حل آخر |
| Bu durumda yapamadılar, o yüzden başka bir çözüm buldular. | Open Subtitles | لن يستطيعوا فعل ذلك في هذه الحالة لذا جربوا حل آخر |
| Bu da düşünmediğimiz başka bir çözüm var demektir. | Open Subtitles | مما يعني أن هناك حل آخر نحن، لم أفكر فيه |
| başka bir çözüm bulurdum! | Open Subtitles | كنت لأخطط بطريقة مختلفة! |
| başka bir çözüm bulurdum! | Open Subtitles | كنت لأخطط بطريقة مختلفة! |
| başka bir çözüm göremiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لايمكنني التفكير في حل آخر |
| - Tabi başka bir çözüm yolu yoksa... | Open Subtitles | -ماعدا إذا كان ليس هناك حل آخر -ذلك الحق ؟ |
| başka bir çözüm düşünmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا ان نُفكر في حل آخر |
| Aslında, başka bir çözüm yolu mümkün. | Open Subtitles | في الحقيقة هناك حل آخر |
| Parayı iade etmek mi? Asla. başka bir çözüm düşünmeliyiz. | Open Subtitles | أبداً، يجب أن نفكر في حل آخر |
| Ama, sanırım, sanırım başka bir çözüm buldum. | Open Subtitles | لكن أعتقد أن لدي حل آخر |
| başka bir çözüm şekli olmalı. | Open Subtitles | أكيد هناك حل آخر |
| Belki başka bir çözüm bulabiliriz. | Open Subtitles | فلنبحث عن حل آخر |
| başka bir çözüm göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع إيجاد حل آخر |
| başka bir çözüm yok. | Open Subtitles | ليس هنالك حل آخر |
| O başka bir çözüm. | Open Subtitles | هناك حل آخر |
| Bunu yapma. başka bir çözüm var. | Open Subtitles | هناك حل آخر |