Şimdi başka bir adamın yaptığı bir şey için asmak için aptalca. | Open Subtitles | لكنه غبي بما يكفي لأن يُشنق لجرم ارتكبه رجل آخر |
Don Lope beni asla başka bir adamın evine götürmezdi. | Open Subtitles | و لكن الدون لوبه لم يكن سيقبل أن يأخذني إلى منزل رجل آخر |
başka bir adamın bebeğini taşırken seni benimle evlenmen için kandırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة لأنني خدعتك لتتزوجني بينما كنت حاملاً بطفل رجل آخر |
Seni, başka bir adamın sikine dokunurken düşünmek çok iğrenç geliyor. | Open Subtitles | أعني ، فقط أن اتخيلك تلمس قضيب رجل اخر هذا مقرف |
Tıpkı ilk kez başka bir adamın hayatını aldığım günkü gibi. | Open Subtitles | و وضعته حول رقبتي كما حدث بالضبط يوم قتلت رجلاً آخر |
Taşı kullanarak ruhunu başka bir adamın bedenine tutturdum. | Open Subtitles | و لقد إستخدمت الحجر لكي أقوم بربط روحك بجسد رجل أخر |
Ve başka bir adamın bebeğine göz kulak olduğun için ve sen hastanedeyken seni bıraktığım için ve tüm diğer şeyler için. | Open Subtitles | ولانجابي أيضاً طفل رجل آخر ولهجرك بينما كنت في المستشفى وأمور أخرى |
başka bir adamın göğsü için olan bir kalbi çalmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أسرق قلباً من صدر رجل آخر |
Sen korkunçtun. başka bir adamın bebeğini taşımasaydım, seni terkederdim. | Open Subtitles | لو لم أكن حاملاً بطفل رجل آخر, لكنت تركتك |
başka bir adamın evinde yaşadın ve artık karım olmaya uygun değilsin. | Open Subtitles | لقد عاش أنت في منزل رجل آخر حتى انك غير مؤهل ليكون زوجتي. |
Aynı kasabada, aynı muhafız biriminden başka bir adamın kundaklanması. | Open Subtitles | قُتل رجل آخر عن طريق الحرق المتعمّد بنفس الدولة و من نفس الوحدة |
- Sıradan değil. başka bir adamın parmağını satın aldı. Böylece bu koda doğrudan ulaşmamızı sağlayacak bir iz bırakabildi. | Open Subtitles | لقد اشترى إصبع رجل آخر حتى يترك بصمة تقودنا مُباشرة إلى هذا الرمز. |
Bir adamın hareketleri bir futbol takımının kaptanı olan başka bir adamın kaderini tehlikeye attığı zaman kaptana, kendini koruması için kaçınılmaz bir hak doğar. | Open Subtitles | عندما أفعال رجل واحد تعرض للخطر ثروات رجل آخر والذي يصادف أنه قائد فريق لكرة القدم |
Abime yalan söyleyip başka bir adamın bebeğini büyüttürdüğüne inanamıyorum! | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر أن خدعت أخي و جعلته يربي ابن رجل آخر |
Hayır, düşündüm taşındım ve bence bir adam başka bir adamın kıçına yaptığıyla yargılanmamalı. | Open Subtitles | لا، لقد فكرت بالأمر و قررت بأنه لا يجب الحكم على رجل بناء على ما يفله بمؤخرة رجل آخر |
Ben onu çekici buluyordum. başka bir adamın da bulması çok mu garip? | Open Subtitles | انا اجدها جذابة امن العجيب ان يراها رجل اخر كذلك؟ |
Sen hiç başka bir adamın kanıyla yıkanmak, tırnaklarını çıkarmak zorunda kalmadın. | Open Subtitles | انت لم تضطر ابدا لتحمل دماء رجل اخر عليك و انت تغرس فيه اظافرك لقد استاجرتنا لنفعل لك هذا |
Bir doktor yanlışlıkla evlerinde karısını öldürmekle suçlanıyordu başka bir adamın öldürdüğüne dair yemin etmesine rağmen. | Open Subtitles | طبيب تم إتهامه بالخطأ بقتله زوجته بمنزلهم رغم أنه أقسم بأن رجلاً آخر هو من فعل |
Seni başka bir adamın kollarına atamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن ارميك طواعية لأحضان رجل أخر |
başka bir adamın spermi buzdolabında dururken seninle yatmış. Çok insafsızca bir şey. | Open Subtitles | انها تقيم علاقه معك وفي ثلاجتها سائل لرجل آخر |
Karının her ihtimale karşı, buzlukta bezelyelerin yanında başka bir adamın çocuklarını saklamasına izin verir miydin? İşte konu bu. | Open Subtitles | هل تقبل أن تحتفظ زوجتك بنطافِ رجلٍ آخر مجمّدةً مع البازلاء من باب الاحتياط؟ |
Bunlar sadece başka bir adamın saç kremini kullandığında ağızdan çıkıyor, dostum. | Open Subtitles | هنالك أشياء تخرج فحسب، يارجل عندما تستخدم بلسم شعر رجلٌ آخر |