Eğer heykeli parçalayamıyorsak o halde belki başka bir yol vardır. | Open Subtitles | إذا نحن لا نَستطيعُ تَحْطيم التمثالِ، ثمّ لَرُبَّمَا هناك طريق آخر. |
Birşeyler düşünmek zorundayız depo için kesin başka bir yol vardır... evet ama yeterli olmayacak zamanımız yok | Open Subtitles | يجب علينا أن نفكر في الشيء قريبا هناك طريق آخر للمخزن، صحيح؟ نعم، لكنّه لن يكون كافي |
Tanrım, belki çevresinden dolaşılan başka bir yol vardır? | Open Subtitles | يإلهي,أليس هناك طريق آخر من حوله؟ |
Belki de onları teker teker öldürmekten başka bir yol vardır. | Open Subtitles | ربما هناك طريقة أخرى غير اطلاق النار عليهم واحدا تلو الآخر |
Belki, ahlaki çerçevemizde sayıları temel alarak kullanabileceğimiz başka bir yol vardır. | TED | ربما هناك طريقة أخرى لإستخدام الأرقام كإطار أخلاقي أساسي. |
Daima başka bir yol vardır. | Open Subtitles | دوما هناك طريقة آخرى من أنا؟ |
- Her zaman başka bir yol vardır. | Open Subtitles | - وهناك وأبوس]؛ دائما طريقة أخرى. |
Her zaman başka bir yol vardır. | Open Subtitles | هناك طريق آخر دائماً. |
Belki aşağı başka bir yol vardır. | Open Subtitles | ربما هناك طريق آخر للهبوط |
Belki de iletişim kurabileceğin başka bir yol vardır. | Open Subtitles | ربما هناك طريقة أخرى يمكن التواصل بها ربما بشكل ما |
Ben de öyle yapmak üzereydim. Sadece başka bir yol vardır diye umuyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنني كنتُ آمل أن هناك طريقة أخرى فحسب |
Ben düşünüyordum da efendim, belki de bana yeni bir dükkan açmaktansa başka bir yol vardır. | Open Subtitles | كنت , أفكر سيدي ربما , كما تعلم بدلا من , أن تشتري المحل ربما تكون هناك طريقة أخرى |
Her zaman başka bir yol vardır. | Open Subtitles | كلا دائماَ هناك طريقة أخرى |
Belki bunu yapmak için başka bir yol vardır. | Open Subtitles | لكن ربما هناك طريقة أخرى |
Belki başka bir yol vardır. | Open Subtitles | قد تكون هناك طريقة آخرى |
- Her zaman başka bir yol vardır. | Open Subtitles | هناك دائما طريقة أخرى |
Her zaman başka bir yol vardır. | Open Subtitles | هناك دائما طريقة أخرى |