başka biriyle çıkacağını bile bile senden ayrılmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | ،أكره أن اتركك مع علمي أنك ستخرجين مع شخص آخر |
Kara, Ricky den başka biriyle de yatıyor muydu? ? | Open Subtitles | هل كانت كارا تقيم علاقه مع شخص آخر غير ريكى؟ |
Ama bu gece olanlara bakılırsa belki de başka biriyle olmak istersin. | Open Subtitles | وأيضاً حُكماً على ماحصل اللّيلة، رُبّما تٌفضّل أن تكون مع شخصاً آخر. |
Bu kadar yolu başka biriyle olduğumu düşündüğün için geldin. | Open Subtitles | قطعت هذا الطريق لأنك ظننت أني بصحبة رجل آخر. |
başka biriyle tanışman çok güzel. Kendini suçlu hissetmen gerekmiyor. | Open Subtitles | من الجيد أنكِ قابلتي شخص أخر لا حاجه للشعور بالندم |
başka biriyle nasıl bu kadar kısa zaman sonra yatabiliyorsun? | Open Subtitles | كيـف يمكنك ان تكون مع شخص اخر بهذه السرعـه ؟ |
Bana başka biriyle ilgilenip ilgilenmediğimi sordu ve ben de bir başkası için bazı hisler beslediğimi ama hiçbir şey olmadığını söyledim. | Open Subtitles | على بعض الإختلافات بوجهات النظر سألني إن كنت مهتماً بشخص آخر فقلت أنه لدي |
başka biriyle görüştüğünü sanıp bir gece onu takip ettim. | Open Subtitles | اعتقدت انها تواعد شخص آخر وفي احدى الليالي , تبعتها |
Ben, başka biriyle birlikte olacak diye işleri berbat ettim. | Open Subtitles | لقد أفسدت حتى إمكانية , بين بأن يواعد شخص آخر |
Mezuniyet balosundaki kavalyem çaldığım bir korkuluktu ve başka biriyle çıktı. | Open Subtitles | رفيق الحفلة الراقصة كان فزاعةسرقتُها وقد تركني من أجل شخص آخر |
Onu başka biriyle yalnız bırakmak bana çok doğru gelmiyor. | Open Subtitles | أنا فقط لا أشعر بالراحة لتركه مع أي شخص آخر |
Justine iki gün önce başka biriyle kavga etmiş ve başına darbe almıştı. | Open Subtitles | حصلت جوستين في معركة مع شخص آخر قبل يومين وتعرض لإصابة في الرأس. |
başka biriyle görüştüğünden Tessa'ya bunu bir sır olarak saklaması gerektiğini söylemiş. | Open Subtitles | لقد أخبرها أنّه احتاج لإبقاء علاقتهما سرّاً، لأنّه كان يُواعد شخصاً آخر. |
başka biriyle tanıştığımı düşündü, ki bu bir bi saçmalıktı. | Open Subtitles | واعتقد انني كنت أقابل شخصاً آخر وذلك شيئاً لم يحدث |
Sana ne kadar yalvarırsa yalvarsın, ayaklarına kapansın hatta başka biriyle seks yapacağını söylesin. | Open Subtitles | أنا لا أهتم إذا كانت هي تريد ذلك أو تتوسل لك بذلك أو تقول لك أنها ذاهبة لممارسة الجنس مع رجل آخر |
Ayrıca, başka biriyle gitmeyi tercih edebilir. | Open Subtitles | إلى جانب, أننى أعتقد أنها تود الذهاب مع شخص أخر. |
Onu yatağında başka biriyle yakaladığım için terk ettim. | Open Subtitles | لقد تركته عندما وجدته بصحبة شخص اخر فى السرير. |
Aslında, hayır. başka biriyle tanıştım ve şey... Bu hikâyeye başlamayacağım. | Open Subtitles | لا، لقد التقيت بشخص آخر و لن أدخل بهذه القصة |
Biliyor musun, ben Pelagia'nın annesine rastladığımda başka biriyle nişanlıydı. | Open Subtitles | تعرف ، عندما قابلت أمّ بليجي كانت مخطوبة لشخص آخر |
başka biriyle yaşadığımı sana söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبركِ أني كنت أعيش مع امرأة أخرى |
Çünkü başka biriyle başarılı olacağıma seninle başarısız olmayı tercih ederim. | Open Subtitles | لأنني أفضل أن أفشل معكِ من أن أنجح مع شخصٍ آخر. |
O başka biriyle beraber. Aralarına girmem. | Open Subtitles | إنه يرى فتاة أخرى و لن أصبح في الوسط بينهما |
başka biriyle çalışman iyi görünmüyor | Open Subtitles | إنه ليس جيداً أن تقومي بالتدرب مع أحد آخر |
Sonraları, Anna'nın başka biriyle evlendiğini öğrenince, yıkıldım. | Open Subtitles | عندما اكتشفت الكثير لاحقا بأن آنــا تزوجت شخصا اخر كنت محطما |
Babasından ayrılıp başka biriyle evlendiğim için kötü bir anne olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | أخبرني بأني أم سيئة لأني انفصلت عن أبيه وتزوجت شخصًا آخر |
Batı Yakasında da başka biriyle görüşüyor. Neyse ki park arada tampon oluyor. | Open Subtitles | ولديه إمرأة أخرى بالجانب الغربي، لا ورد بلا شوك |
Senin başka biriyle yatmayacağını düşünmek garip geliyor. | Open Subtitles | أمر غريب التفكير بأنك لن تعاشري أحداً آخر |