Başkan Yardımcısını ve stadyumdaki herkesi tehlikeye atarsın. | Open Subtitles | انك ستعرض نائب الرئيس و كل من بالصالة للخطر. |
Başkan Yardımcısını, kabineyi, ve Pentagon Yetkililerini güvenli bir yere götürün. | Open Subtitles | خذ نائب الرئيس والقادة الملحقين الى مكان آمن |
Başkan Yardımcısını, tüm kabineyi ve askeri liderleri güvenli bir bölgeye götürmenizi istiyorum. | Open Subtitles | خذ نائب الرئيس والقادة الملحقين الى مكان آمن |
Ayrıca Başkan Yardımcısını sıradan insanlardan ve onların uygunsuz sorularından uzak tutmalıyız. | Open Subtitles | أنتيَجِبُأَنْتتصلبه ونحن نَحتاجُ لإبْقاء نائبة الرئيس بعيداً عن الناسِ العامة وأسئلتهم المحرجة |
Ayrıca, Başkan Yardımcısını ihanetten, suçlamaya yetecek kadar kanıtımız yok. | Open Subtitles | أيضاً، نحن لا نملك أدلة كافية لنتهم نائبة الرئيس بالخيانة. |
Film yıldızlarını, milyarderleri, Birleşik Devletler'in Başkan Yardımcısını ameliyat ettim. | Open Subtitles | اجريت عمليات لنجوم الافلام , لأثرياء, نائب رئيس الولايات المتحده. |
Ben Matthew Hallmark, Gizli servisten. Başkan Yardımcısını verin. | Open Subtitles | ماثيو هالمارك, الجهاز الامنى دعنى اتحدث لنائب الرئيس |
İnsanları hep gıcık edersin ama Başkan Yardımcısını ne diye kızdırdın? | Open Subtitles | أننى أعلم أن لك موهبة خاصة فى الاحتكاك بالناس بالعنف و لكن لماذا أغضبت نائب الرئيس ؟ |
Bu yüzden mi, programlarında Başkan Yardımcısını sıkıştırıyordun? | Open Subtitles | هل كان ذلك بعد ما تحدثت عن نائب الرئيس على برنامجك؟ |
Başkan Yardımcısını tek atışla kafasından vurmuş. | Open Subtitles | قام بإطلاق النار على نائب الرئيس برصاصة واحدة في الرأس |
Başkan Yardımcısını içeren bir şeylerle ilgili olduğu çok açıktı. | Open Subtitles | كان واضحاً أن شيئاً ما يورط نائب الرئيس بالأمر |
Çılgının teki Başkan Yardımcısını vurmuş. Bir kaç dakika önce havadan götürdüler. | Open Subtitles | بعض الحمقى أطلق النار على نائب الرئيس و قد نقلوه جوياً قبل بضع دقائق |
Şu an Başkan Yardımcısını ve maiyetindekileri gözlerden uzak küçük bir yerde tutuyorlar. | Open Subtitles | الآن هم يضعون نائب الرئيس و فريقة في غرفة صغيرة جدًّا. من المفترض أن يكونوا في مأمنٍ هناك ، لكنّهم ليسوا كذلك. |
- Tatildeki Başkan Yardımcısını koruyorduk. Karısıyla kavga etmiştiler. | Open Subtitles | كنا نحمي نائب الرئيس في عطلة النائب وزوجته خاضوا شجار |
Buna göre, eyaletler sonuçları tasdik etmezse başkanı Meclis, Başkan Yardımcısını ise Senato seçecekti. | Open Subtitles | و ينص على ما إذا لم تصادق الولايات على النتائج يختار مجلس النواب الرئيس و يختار مجلس الشيوخ نائب الرئيس |
Başkan Yardımcısını götürmemiz gerekiyor. Özür diliyoruz. | Open Subtitles | يجب علينا اخراج نائبة الرئيس تقبل اعتذاري |
Başkan Yardımcısını programına çıkarma şansın kocanı o ponpon kızdan ayırma şansın kadar. | Open Subtitles | عِنْدَكَ فرصةُ لعمل لقاء مع نائبة الرئيس في عرضك كفرصة ترك زوجك لرئيس المشجعين. |
Jonah, Başkan Yardımcısını domuzdan uzaklaştır. | Open Subtitles | جوناه حرّكُ نائبة الرئيس بعيداً عن الخنزيرِ. |
Finlandiya başbakanının kocası, Başkan Yardımcısını ellemiş. Ne? | Open Subtitles | نائبة الرئيس تم التحرش بها مِن قِبل زوج رئيسِة الوزراء الفنلندية |
Bayanlar baylar, ilk atışı yapmak için Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısını buraya çağırmaktan onur duyuyoruz. | Open Subtitles | السيدات والسادة، هنا للرمية الأولى الليلة، ونحن يشرفنا أن نقدم نائب رئيس الولايات المتحدة |
Aşkımız sona ermiş olabilir, ama Ana grubun Başkan Yardımcısını öldürmek? | Open Subtitles | قد يكون صيف الحب انتهى " خافير " ولكن قتل نائب رئيس عصابة ؟ |
Benim arkadaşım yani Başkan Yardımcısını. | Open Subtitles | أنا صديقة لنائب الرئيس |