"başlatmak için" - Traduction Turc en Arabe

    • لبدء
        
    • للبدء
        
    • لإشعال
        
    • لبدأ
        
    • ليبدأ
        
    • لاعادة التشغيل
        
    • تهديد الهجائن
        
    Ancak tek sorun, programı başlatmak için hiç paramız yoktu. TED لكن المشكلة الوحيدة هي أننا لم نملك المال لبدء البرنامج.
    Römorkun hep devam eden yapısından dolayı materyalleri durdurup başlatmak için aslında mantıksal hiçbir yerin olmayışı, dizayn ederken en büyük sorunlardan biriydi. TED أن أصعب ما في هذه المقطورات أنه حين تصمم لا يوجد في الواقع مكان منطقي لبدء أو إنهاء الخامات بسبب الشكل المتصل للمقطورة
    Eminim biri onu yeni bir limuzin servisi başlatmak için almıştır. Open Subtitles مهلا، أنا أراهن استغرق شخص ما أنه لبدء خدمة ليموزين جديدة.
    Zor bir konuşmayı başlatmak için ne mükemmel bir zaman ne de mükemmel bir yer var. TED لا يوجد وقت مناسب تماماً، ولا يوجد مكان مناسب تماماً، للبدء بمحادثات معقدة.
    Yani kocanızın, yangını başlatmak için iki sebebi mi vardı demek istiyorsunuz? Hayır. Open Subtitles إذاً، أتقولين أن زوجكِ كان لديه دافعين لإشعال الحريق ؟
    Isaac cadılar tarafından bu salgını başlatmak için kiralanmış olabilir mi? Open Subtitles هل يمكن فقد تم التعاقد مع إسحاق السحرة لبدء هذا الوباء؟
    Bunu kişisel savaşınızı başlatmak için bahane olarak kullanıyorsunuz. Open Subtitles أنت فقط تستعمل هذا العذر لبدء حربِك الخاصة
    Lanet şey savaş başlatmak için yapılmış. Open Subtitles اللعنة على ذلك, هذا الشيء صُنع لبدء الحرب
    Bu notlar görüşmeleri başlatmak için bir basamak sadece. Open Subtitles لذلك هذه الدرجات تُعتبر نُقطة جيّدة لبدء المفاوضات
    Gemi başka bir gezegende dönüşüm işlemini yeniden başlatmak için gereken miktardan çok daha fazla hammadde harcadı. Open Subtitles السفينة أهدرت الكثير من المصادر التي تحتاجها لبدء عملية تحول ثانية على كوكب آخر
    Bak, parayı bölüşebiliriz. Yeni bir hayat başlatmak için yeterli. Open Subtitles أنظر يمكننا إقتسام المبلغ إنه يكفي لبدء حياة جديدة
    Oh, hayır, hayır, hayır, hayır, süt hemşiresine işleri başlatmak için yardıma ihtiyacı olup olmadığını sorduğunda başladı. Open Subtitles لا، أنت سألت ممرضة الإرضاع إن احتاجت مساعدة لبدء الأمر
    Şimdiyse, ne olacak soruşturma başlatmak için pazara kadar bekleyebilirim. Open Subtitles الآن, فلتذهب للجحيم يمكنني الإنتظار حتى الأحد لبدء التحقيق
    Ve bittiğinde, zamanı başlatmak için tek yapmam gereken parmaklarımı çıtlatmak. Open Subtitles وعندما أكون مستعداً كل ما على فعله لبدء الزمن ثانية هو طرقعة أصابعى
    İyileşme sürecini başlatmak için fazla pişmiş bir pastadan daha iyisinin olmayacağını düşündüm. Open Subtitles انا اكتشفت ان لاشى مثل مكرونه شديده الطهى لبدء عمليه الشفاء
    Yine de, işlemi başlatmak için muazzam ölçüde bir statik yüke ihtiyacın var. Open Subtitles حتى لو كان كذلك ، ما زلت تحتاج إلى شحنة كهربائية ساكنة هائلة لبدء العملية
    İşleri başlatmak için kendi paramı koyuyorum. Open Subtitles انا على استعداد لوضع المال الكافى للبدء من جديد
    Polislere göre yangını başlatmak için ne kullanılmış? Open Subtitles ماذا تعتقد الشرطة أنّهم إستعملوا لإشعال النار؟
    Sizi korumak için buradayız, Senatör. Soruşturma başlatmak için değil. Open Subtitles نحن هنا لحمايتك مولاتي وليس لبدأ تحقيق
    Bu programı tekrar başlatmak için kaç kuruluşa rica etmek zorunda kaldığımı biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم كم إدارة حاولت معها ليبدأ هذا المشروع ثانية؟
    Aktarımı keser. başlatmak için de yeniden bas. Open Subtitles يقطع الارسال اضغط عليه مرة اخرى لاعادة التشغيل
    Dünya çapında bir Humanich devrimi başlatmak için... Open Subtitles قام بإستغلال تهديد الهجائن لإطلاق عالمي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus