Ama hatalı ve şişkin vergi borcu olduğunu öğrenen babamdan gelen sayısız mektubu ve çağrıyı göz ardı edince ona karşı durmaya karar verdim. | Open Subtitles | لكن عندما تجاهل الخطابات والاتصالات العديدة من والدي والذي استلم فاتورة ضريبة بمبلغ ضخم قررتُ حينها الترشّح ضده. |
Bu bacaklar ve ve alabileceğim en iyi 21 yaş günü hediyem olan babamdan gelen yeni bir böbrek tekrardan hayalimin peşinde koşmama izin verdi. | TED | كانت هذه السيقان وأفضل هديةٍ يمكن أن أتلقاها في عيد ميلادي الواحد والعشرين كليةٌ جديدةٌ من والدي والتي مكنتني من متابعة أحلامي مجدداً. |
Ve bu aslında babamdan gelen bir şey ve hayatıma giren diğer becerikli ve yüce gönüllü erkeklerden kaynaklanıyor. | TED | وهذا شيئ من والدي وشيئ آخر من رجال كرماء قادرين كان لهم أثر في حياتى . |
Ama mantıklı, babamdan gelen bir genetik mutasyon olduğunu söylediler. | Open Subtitles | -هذا منطقي، يقولون أنها طفرة جينية -ورثتها من والدي .. . |