"babamla olan" - Traduction Turc en Arabe

• مع أبي
• مع والدي
• مع والدى

Ailemi kullanıyorsun, ama Babamla olan ilişkim bir sır değildi.
إنها كذلك إستغلال عائلتي لكن علاقتي مع أبي

Öğle yemeği için iştahı kaçsa da Babamla olan ilişkilerine dair yeni bir bakış kazandı.
وحتى أنها فقدت غدائها ألا أنها كسبت بعض الأحترام في علاقتها مع أبي

Babamla olan anlaşmamdan bir çıkar yol bulana kadar burada kalabileceğini söyledim.
أخبرتك أنه يُمكنكِ البقاء هُنا حتى أتبين طريقة لإعادة صياغة الإتفاق مع أبي

Geçmişte Babamla olan ilişkimdeki bir şeyden dolayı tepki göstermiyordum.
لم أكن أستجيب لشيء ماضي من علاقتي مع والدي

Sırf baban gerçek seni tanıyınca, sevmez diye korktuğun için Babamla olan ilişkimi mahvedeceğine inanamıyorum.
علاقتي مع والدي لأنك خائفة جداً أن والدكِ لن يحبكِ على حقيقتكِ

Babamla olan ilişkin. Bu ne kadar sürdü?
العلاقة العاطفية مع والدي كم دام هذا الأمر؟

Benim Babamla olan ilişkim seni alakadar etmez.
لا , علاقتى مع والدى فعلا ليست من شأنك

Babamla olan anlaşmama uymamı sağlamak için Silver City'den geldi.
لقد هبط من مدينة الفضة ليُكمل الإتفاق الذي عقدته مع أبي

Chuck, Bart'ın annemi öldürdüğünü biliyordu ve buna rağmen orada oturup benim garson için umutlanmamı izledi ve Babamla olan ilişkimi bozmaya çalıştı.
لقد كان (تشاك) يعلم أن (بارت) قتل أمي ولكنه جلس هناك يشاهدني وأنا أؤمِّل بتلك النادلة وقد حاول أن يفسد علاقتي مع أبي

Babamla olan anılarım ne kadar acı verse de asla unutamam!
! مهما كانت ذكرياتي مع أبي محزنة ومؤلمة، فلن أنساها ما حييت

Babamla olan sorunlarımı görmezden gelemem artık.
لا يمكنني تجاهل هذه الترهات مع أبي بعد.

Babamla olan durum için.
ذاك الأمر مع أبي

Babamla olan ilişkimin büyük bir kısmından.
أغلب علاقتي مع أبي

Kaçıyordum ve Babamla olan biten şeyler vardı.
لقد كنت هارباً و كانت هناك اموراً تحدث مع والدي لكنها انتهت الآن

Bunlar hep iyi güzel ama ben buraya Babamla olan sorunlarımla yüzleşmeye geldim.
انظر، كل هذا رائع ولكنني أتيت إلى هنا لأحل مشاكلي مع والدي.

Babamla olan ilişkin tekrar rayına oturduğu için memnunum.
اوه، أنا سعيدة أن علاقتك مع والدي قد عادت لطريق الصحيح

Doğru bir yanım, şirketin Babamla olan bağı yüzünden buradan ayrılmak istemiyor.
وبالفعل... جزء مني يود البقاء لأنني... أشعر بوجود صلة مع والدي.

Babamla olan ilişkimle neden ilgileniyorsun, Booth?
لمَ تبالي لعلاقتي مع والدي ، يا (بوث)؟