Dersimi geçer geçmez, babasının yanında olacak. | Open Subtitles | فقط امنحني درجتين أخريين. بمجرد أن أنجح، ستكون مع أبيها. |
Kızınız babasının yanında. | Open Subtitles | إبنتكِ مع أبيها. |
Hayatını yoluna koymaya başlamış gibi görünüyor ama şu anda babasının yanında yaşıyor ve işsizlik maaşı alıyor. | Open Subtitles | يبدو أنه قد استقام ولكنه الأن يعيش فى المنزل مع والده ويحصل على راتب البطاله |
babasının yanında tarlada çalışacak. | Open Subtitles | حسنٌ، سيعمل مع والده في المزرعة. |
Ajan Callen, Riley babasının yanında Ben'le birlikte. Doğuda. | Open Subtitles | أيُّها العميل "كالين" إنَّ رايلي متواجدةٌ مع والدها "بين" في الشرق |
Böylece Nadia babasının yanında büyüyebildi. | Open Subtitles | بحيث نادية يمكن أن تكبر مع والدها. |
İsa O'na cennet denilen yerde, babasının yanında bir yer teklif etti. | Open Subtitles | لقد منحه المسيح مقعدا بجوار والده في مكان يدعى الفردوس |
babasının yanında yer aldı. | Open Subtitles | إنها مع أبيها |
Oğlum Bjorn'un dünyadaki her şeyden çok babasının yanında kalmak istediğinin farkındayım. | Open Subtitles | أدري أن ابني (بيون) يريد بشدّة أن يبقى هنا مع والده. |
- Ama Tao... Tao babasının yanında hakettiği yeri alacak kadar erkek.. | Open Subtitles | إن (تاو) رجل بما يكفى ليقاتل مع والده |
Jamaika'da babasının yanında büyüdüm ben. | Open Subtitles | ترعرعت في (جامايكا) مع والده |
Bence Ted aileyi tanıyordu ve ona göre küçük kızın babasının yanında kalması daha iyiydi. | Open Subtitles | ، أؤمن بأن (تيد) عرف العائلة .. وأحس أن الفتاة ستكون بحال أحسن مع والدها |
Öz babasının yanında. | Open Subtitles | مع والدها البيولوجي |
Lottie babasının yanında. | Open Subtitles | .إنها مع والدها |
Mariella aslında o gece babasının yanında ölmüş gitmiş sanki. | Open Subtitles | يبدو أن (ماريلا) ماتت مع والدها في تلك الليلة على الطريق |
İsa O'na cennet denilen yerde, babasının yanında bir yer teklif etti. | Open Subtitles | لقد منحه المسيح مقعدا بجوار والده في مكان يدعى الفردوس |