"babasıyla beraber" - Traduction Turc en Arabe

    • مع والدها
        
    • مع والده
        
    • مع أبيه
        
    Cece şu anda babasıyla beraber, gülüyor ve mutlu. Open Subtitles سيسي مع والدها الآن و هي سعيدة و تضحك لي
    İki çocuğum arkadaşlarına yatıya gitti, birisi de babasıyla beraber. Open Subtitles لديطفلانفي حفلةالبيجاما، و أخرى مع والدها
    O iyi. babasıyla beraber. Open Subtitles انها بخير ، انها مع والدها انها بخير
    Avukat ve temyiz işlemlerini babasıyla beraber topladıklarımızla yaptık. Open Subtitles لذلك قمنا بجل أموره لدعمه لتجاوز الحال التي وضعنا فيها أنفسنا قمتُ مع والده بكل ما نستطيع للإستئناف
    babasıyla beraber okudum. Open Subtitles ذهبت للمدرسة مع والده.
    Ben, Dharma Girişimi'nin bir üyesiydi. DL: babasıyla beraber bu insanların içerisinde yaşadı. Open Subtitles كان أحد أعضاء (مبادرة دارما) عاش بينهم مع أبيه
    Vahşi hayatta yaşlı babasıyla beraber. "İşte oğlum, ateşin mucizesi." Benim de aklıma genç Johnny Pope'un hayali girdi. Open Subtitles في البرية مع أبيه "أُنظر يا بني..
    Sonia altınların yerinin babasıyla beraber ölmesini istemedi. Open Subtitles ولم تريد سر موقع الذهب يموت مع والدها
    babasıyla beraber bir kreasyon demek. Open Subtitles عمل الأزياء مع والدها
    - Evet, babasıyla beraber. Open Subtitles -نعم, انها مع والدها
    babasıyla beraber. Open Subtitles إنها مع والدها
    Oğlum babasıyla beraber Disneyland'a gitti. Open Subtitles ابني مع والده في عالم ديزني
    Edward babasıyla beraber seni Forks'a geri dönmeye ikna etmek için peşinden gitmiş. Open Subtitles ... إدوارد ) أتى مع والده ) " لمحاولـة اقناعك بالعودة إلى " فوركس ... لذا ذهبت إلى فندقهم
    - babasıyla beraber. Open Subtitles ـ مع أبيه.
    babasıyla beraber gitti. Open Subtitles -رحل مع أبيه .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus