| Lanet paranı getirdim sen de şu şeyi bacağımdan çıkart. | Open Subtitles | جلبت لك المال اللعين لكن تكسر ذلك اللعين حول ساقي |
| Biri şu kurşunu bacağımdan çıkartırsa söyleyeceğim. | Open Subtitles | إذا قام شخص بإخراج هذه الرصاصة من ساقي سأقول لكم |
| Niye beni bağlamadın ve bacağımdan vurmadın peki? | Open Subtitles | حسناً , لمَ لم تقيدني و تطلق النار على ساقي ؟ |
| Yaptığın her şey, hatta beni bacağımdan vurman... beni kaderime zorladı... | Open Subtitles | كُلّ شيء أنت قمت به. . إطلاق النار على ساقي. |
| Chuck, çek ellerini bacağımdan. | Open Subtitles | أبعد يدك عن فخذي لا , ليس فوق فخذي أبعد يدك تماما |
| bacağımdan yaralandım. Sokaklarda yatıyorum. | Open Subtitles | لقد جرحت ساقى وانا نائم في الطريق |
| bacağımdan vuruldum ama tek yapmam gereken bezin düzgün yapışmasını sağlamak... | Open Subtitles | لقد تلقيتُ طلقةٌ على ساقي ولكن ذلك لن تعيقني ووضعت ماده بها |
| Topallıyorum çünkü oradayken, bacağımdan vuruldum. | Open Subtitles | أتعلمِ , أنا أعرجُ . لأني عندما كنتُ هناك . تلقيتُ طلقةً على ساقي |
| Madem bacağımdan bıçaklanmadım, neden bu kadar çok acıtıyor? | Open Subtitles | إن لم أكن طُعنتُ في ساقي فلم تؤلمني بهذا الشكل؟ |
| Lanet paranı getirdim sen de şu şeyi bacağımdan çıkart. | Open Subtitles | جلبت مالك اللعين لتستطيع قطع هذا الشيء من ساقي |
| Yoldaş, bacağımdan vurulduğum için koşamam. | Open Subtitles | ايها الرفيق، ساقي مُصابة و لا استطيع الركض |
| - Şu anda işe yaramaz bacağımdan da aynı sefil koku sızıyor. | Open Subtitles | نفس الرائحة الكريهة التي تتسرب الآن من ساقي عديمة الفائدة |
| Beni bacağımdan vurdular. | Open Subtitles | أيمكنكما؟ لقد أصابوني في ساقي. |
| Evet efendim. bacağımdan. Hafif bir kurşun yarasıydı. | Open Subtitles | نعم ,سيدي, في ساقي و كان جرح سطحي |
| Beni bacağımdan vuran sendin. | Open Subtitles | أنت من أطلق النّار عليّ في ساقي |
| O sürtük beni bacağımdan vurdu. | Open Subtitles | هذه الحقيرة أطلقت النار على ساقي |
| bacağımdan vuruldum ama bana kurabiye yok. | Open Subtitles | أصبت في ساقي و لا أحظى بالكعك؟ |
| bacağımdan aşağıya doğru akan bir ıslaklık vardı. | Open Subtitles | كانت فعلا الرطوبة تتقاطر إلى أسفل ساقي |
| Elaine'in ofisinde çalışıyor. Ama o eli, bacağımdan çekemedim. | Open Subtitles | فهي تعمل بمكتب (إلين)، لكنني لم أستطع إبعاد يدها عن ساقي |
| Bin minik fare pürmüz ve minik fondü çatallarıyla bacağımdan et koparıyor sanki. | Open Subtitles | أشعر بأن آلاف الفئران الصغيرة اللطيفة تسحب اللحم من فخذي بواسطة مشعل... |
| - bacağımdan vurdular! | Open Subtitles | -لقد أصابوا ساقى الجوراميه |
| Sanırım bacağımdan vurulduğum ve kütüphanede saklandığımız gün. | Open Subtitles | ربما اليوم الذي اختبئنا به في المكتبة وأُصبت انا في قدمي |
| Yere düşen arbalet tarafından bacağımdan burulduğuma inanmıyorum. | Open Subtitles | أَعْني، ما زِلتُ لا أَستطيعُ التصديق بأني أصبت في ساقِي بواسطة سهم |