Babam da karşılık olarak bahçe satışı düzenliyor. | Open Subtitles | ابى لديه ساحة بيع منافسة فى المنزل |
Annem yarın bahçe satışı düzenliyor. | Open Subtitles | امى لديها ساحة بيع غدا |
Dışarıda bahçe satışı var! | Open Subtitles | هناك لافتة بيع بالخارج |
bahçe satışı mı? | Open Subtitles | لافتة بيع... |
Bak sen, bahçe satışı. | Open Subtitles | يا إلهي, ساحة مبيعات |
Benim evimde bahçe satışı düzenlemek ne müthiş bir fikir. | Open Subtitles | يالها من فكرة رائعة ان تقومى بساحة بيع عند منزلى |
Evet... Evet bebeğim, bahçe satışı. Hayat dolu hissediyorum. | Open Subtitles | آجل ، آجل عزيزتي ، ساحة البيع أشعر أنني على قيد الحياة |
Güzel bahçe satışı dilerim. | Open Subtitles | أتمنى لك ساحة بيع لطيفة |
"Kinko" ve "bahçe satışı"nı tek nefeste söyledim. | Open Subtitles | "كينكو)" و"ساحة بيع" في جملة واحدة). |
- bahçe satışı mı? | Open Subtitles | ؟ ساحة بيع... |
bahçe satışı! | Open Subtitles | لافتة بيع... |
- Görüyorum ki bahçe satışı yapıyorsun. | Open Subtitles | أرى لديكم ساحة مبيعات (مرحباً... |
Sana on kere dedim, bahçe satışı yapıyoruz. | Open Subtitles | لقد أخبرتك عشر مرات سنحظى بساحة بيع |
bahçe satışı günü. | Open Subtitles | إنه يوم ساحة البيع |