"bahsetmediğim" - Traduction Turc en Arabe

• لم أخبركِ
• أخبرك عنه
• لم أخبرك عن
• لم أذكره

Sana Jackie'den bahsetmediğim için üzgünüm ve bunun nasıl göründüğünü anlıyorum; ama göreceksin ki bu hiçbir şeyi değiştirmez.
" أنا آسف أني لم أخبركِ بأمر "جاكي وأنا أتفهم كيف يبدو الأمر,ولكن سترين هي لن تغير أي شيء

Belki de henüz kötü adamdan bahsetmediğim içindir.
ربما ذلك لأنني لم أخبركِ عن الشرير بعد

Baba ile oğul arasındaki bağı gösteren daha önce aldığım ama hiç bahsetmediğim yüzük.
انه خاتم يعبر عن ارتباط الأب بإبنه اشتريته بنفسي ولم أخبرك عنه

Demek Kyle'la tanıştın. Dinle, sana ondan bahsetmediğim için üzgünüm.
لأنني لم أخبرك عنه و لكن كان ذلك منذ فترة طويلة

Sana araştırmamdan bahsetmediğim için üzgünüm, ama...
أنا آسف لأننى لم أخبرك عن بحثى لابأس ، سوف أقول لها هذا

Biliyorsun, derste bahsetmediğim bir isim daha var..
أتعلم ، هناك شخص لم أذكره ...

Sana daha önce hiç bahsetmediğim bir şey var.
هنالك شيء لم أخبركِ به مسبقاً

Sana Claire'den bahsetmediğim için üzgünüm...
آسف أنني لم أخبركِ عن (كلير) في وقت أبكر.

Kahve. Sana daha önce bahsetmediğim bir şey var Kate.
هنالك شيء لم أخبركِ به يا (كيت).

Bir yabancı daha var. Size bahsetmediğim.
هناك غريب آخر لم أخبرك عنه

Size bahsetmediğim bir yabancı daha var.
هناك غريب آخر لم أخبرك عنه

Sheldon, ameliyattan bahsetmediğim için kusura bakma ama hiçbir şeyden endişe duymuyordun.
شيلدون، أنا آسف أني لم أخبرك عن العملية، لكنك كنت قلقاً دون سبب.

Günlükten size bahsetmediğim için bana kızgın olduğunuzu biliyorum, ama... bunu neden anlatmadığımı hiç sormadınız.
أعرف أنك غاضب مني ...لأني لم أخبرك حول المذكرات، ولكن أنت لم تسألني أبداً لماذا .لم أخبرك عن ذلك

Daha önce bahsetmediğim için kusura bakmayın.
أنا متأسف لأنني لم أخبرك عن تلك الزيارة من قبل, (شريف)

Lassie'ye bahsetmediğim bir şey var.
شـيء واحد لم أذكره لـ(لاسي)