"bahsetmek istediğim" - Traduction Turc en Arabe

    • وأنا إعتقدتُ بأنّني أَذْكرُه
        
    • أريد التحدث
        
    • أريد الحديث
        
    Size bahsetmek istediğim bir planım var. Open Subtitles كَانَ عِنْدي خطةُ واحدة وأنا إعتقدتُ بأنّني أَذْكرُه إليك.
    Size bahsetmek istediğim bir planım var. Open Subtitles كَانَ عِنْدي خطةُ واحدة وأنا إعتقدتُ بأنّني أَذْكرُه إليك.
    bahsetmek istediğim talebe yönelik üçüncü seçenek, enerji tüketimini azaltmanın üçüncü yolu, sayacınızı okuyun. TED الجانب المطلبي الثالث للخيارات الذي أريد التحدث عنه الطريقة الثالثة لتقليل استهلاك الطاقة هو إقرأ عداداتك.
    Ama bunun bir de diğer tarafı vardı ve bununla bitirmek istiyorum, bahsetmek istediğim son şey. TED لكن هناك جانب آخر لذلك، وهو حيث أريد أن أنتهي، وهي آخر قصة أريد التحدث عنها.
    bahsetmek istediğim son şey, kısmen bağlımlı olacağımız fikri. TED أذن، الشئ الأخير الذي أريد الحديث عنه هو هذه الفكرة بأننا سنصبح مشتركي الإستقلالية.
    Şimdi, bahsetmek istediğim ikinci konu, yeniden yapılanma fikri, Web'in yaptığı şey bir yeniden yapılanmadır. TED الآن، ثاني شئ أريد الحديث عنه كانت هذه الفكرة لإعادة الهيكلة-- أن ما تفعله الويب هو إعادة الهيكلة.
    Vaktimiz azalıyor, bahsetmek istediğim bir şey daha var. TED لقد بدأ وقتي بالإنتهاء .. هنالك شيء آخر أريد التحدث عنه
    bahsetmek istediğim başka şeyler de var. Open Subtitles لدي العديد من الأشياء أريد التحدث عنها هذا يكفي.
    Bu uzak zamanlardan, şaşırtıcı sayıda önemli buluş gelirken, bugün benim bahsetmek istediğim şey çizgisel iletişimin bulunması. TED وبينما تظهر الأعداد المفاجأة حول الاختراعات المهمة التي وجدت في تلك الفترة البعيدة، ما أريد التحدث عنه اليوم هو اختراع التواصل الذي يعتمد الرسوم.
    Ve bu gün hakkında bahsetmek istediğim şeyi hatırlarsanız, yoksulluğu ortadan kaldırmanın, tarihe gömmenin tek yolu hayati ve ulaşılabilir mal ve hizmetleri yoksullara dağıtan temelde yaşayabilir sistemler kurmaktan geçmektedir. TED وإن كنتم تذكرون شيئاً واحداً مما أريد الحديث عنه اليوم، هو أن الطريقة الوحيدة لإنهاء الفقر، لجعله تاريخاً، هو ببناء أنظمة قادرة على البقاء على الأرض ترسل بضائع حرجة وبأسعار معقولة وخدمات للفقراء، بطريقة تكون مستدامة مالياً وتستوعب الحجم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus